Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 678 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13555 - Esas Yıl 2014





Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi kapsamında alacak.. ile .. ve.. aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi kapsamında alacak davasının kabulüne dair Aile Mahkemesi'nden verilen 20.12.2012 gün ve 520/1030 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı .. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili dava dilekçesinde, evlilik birliği içerisinde vekil edeninin katkısı ve düğünde takılan takılar ile paralarla dava konusu 34 BM 8509 plakalı aracın edinildiğini; davalı kocanın, anılan aracı vekil edeninin alacağına ulaşmasını engellemek amacıyla muvazaalı olarak diğer davalı kardeşine satış yoluyla devrettiğini açıklayarak aracın satışının iptalini talep etmiş; sonrasında, yargılama sırasında 20.12.2012 tarihli yargılama oturumunda davadaki istek sonucunu ıslah ederek, dava konusu aracın değerinin yarısı olan 8.725.00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı .. vekili ile diğer davalı .., davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu aracın değerinin yarısı olan 8.725,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 25.11.2006 tarihinde evlendikleri, 03.08.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 21.01.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği, TMK'nun 222. maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edileceği tartışmasızdır.Dava konusu araç, 19.12.2006 tarihinde satış yoluyla davalı koca tarafından edinilmiş ve boşanma davasının açılmasından hemen önce 19.06.2007 tarihinde satış yoluyla diğer davalı kardeşi ...'ya devredilmiştir. Bu kapsamda, Mahkemece, dava konusu aracın edinilmiş mal olarak kabul edilmesinde ve boşanma davasının açılmasından önce devredildiğinden aracın devir tarihindeki değerinin esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ne var ki, boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi isteğine ilişkin olarak görülen ve ziynet eşyaları yönünden kesinleşen Aile Mahkemesi'nin 2007/501 Esas ve 2010/900 Karar sayılı ilamında, eldeki davanın da davacısı olan kadının ziynet eşyalarının dava konusu aracın edinilmesinde kullanıldığı kabul edilerek bu ziynet eşyalarının değeri olan 5.525,00 TL'nin kocadan (eldeki davada davalı İ.. D..) tahsiline karar verilmiştir. Bu kapsamda, gerek davacı kadının beyanı gerekse Aile Mahkemesi'nin 2007/501 Esas ve 2010/900 Karar sayılı ilamı ile davacı kadının ziynet eşyalarının eldeki davanın konusu aracın alımında kullanıldığı sabit olduğuna ve bu ziynet eşyalarının bedelinin iadesine karar verildiğine göre, bu bedelin aracın değerinden düşülmeden verilen eldeki hükmün, mükerrer tahsile neden olacağı açıktır.Hal böyle olunca, Mahkemece, dava konusu aracın devir tarihindeki değerinden, iadesine karar verilen ziynet eşyalarının değeri olan 5.525,00 TL düşüldükten sonra, kalan miktarın yarısının artık değer olarak (TMK 231. md) tahsine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususların gözden kaçırılması isabetsiz olmuştur.Kabule göre de; edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davalarında faize, TMK’nın 239/3.fıkrası gereğince karar tarihinden geçerli olarak hükmedilmesi gerekmekte olup, Mahkemece, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır.Islah edilen istek sonucuna göre; davanın, davalı .. yönünden pasif taraf sıfatı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olmuş ise de; temyiz edenin sıfatına göre, bu durum bozma nedeni yapılmamıştır.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nın 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 174,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı İ.. D..'ya iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.