MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/12/2010NUMARASI : 2010/510-2010/643Taraflar arasındaki “Alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.10.2009 gün ve 2009/74 E., -345 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2010 gün ve 2010/8697 E., 9984 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı site yönetimi vekili dava dilekçesinde, kat maliki olan davalıdan Eylül 2005-Mart 2006 arası ortak gider alacağı 8340,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, site yönetiminin usulüne uygun seçilmediği ve alınan kararların geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, usulüne uygun yönetim oluşturulmadığı gerekçesi ile bu harcamaların kat maliklerinden 634 Sayılı Yasa Hükümlerince talep edilmesinin mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu sitede ortak gider alacağının dava konusu edildiği dönem itibariyle henüz kat mülkiyeti kurulu değildir. Bu nedenle uyuşmazlığın 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre çözümlenmesi olanağı olmayıp somut olaya genel hükümlerin ( MK ve BK ) uygulanması gerekmektedir.Davacı site yönetimi, davalı payına düşen ortak gider bedelini (aidat ve yakıt) talep ve dava ettiğine göre ihtilaf haksız zenginleşme veya vekaletsiz is görme hükümleri dairesinde çözümlenebilecek mahiyettedir.Maddi olayla bağlı olan hakim, hukuksal nitelendirmeyi kendiliğinden yapmakla yükümlüdür. O nedenle talep olmasa dahi vekaletsiz iş görme veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağın tahsilinin mümkün olup olmadığı resen incelenerek sonucuna göre karar verilmesinin, taleple bağlılık ilkesine aykırı olmadığının gözetilmemesi doğru değildir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN : Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 02.11.2011 gününde, oybirliğiyle karar verildi.