MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddiMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:UYAP kayıtlarına göre 02/04/2001 ile 06/02/2007 tarihleri arasında cezaevinde olduğu anlaşılan sanık hakkında mahkemesince 17/04/2002 tarih, 2001/463 Esas ve 2002/390 Karar sayılı kararın 14/05/2002 tarihinde annesine tebliğ edildiği, sanığın 21/01/2003 tarihinde kararı temyizi üzerine mahkemesince 31/01/2003 tarihli ek karar ile temyiz isteminin süreden sonra olması gerekçesiyle reddine karar verildiği, temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın cezaevinde bulunan sanığa okunup anlatılması gerektiği halde sadece kararın tebliği ile yetinildiği bu haliyle 10/02/2003 tarihinde yapılan tebligatın geçersiz olduğu, O yer Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesi uyarınca değerlendirilme yapılması gerektiğine ilişkin talebi üzerine mahkemesince 22/07/2005 tarih ek karar ile yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına, kararın aynen infazına karar verdiği, bu kararında 21/12/2005 tarihinde sanık cezaevinde bulunduğu halde kardeşine tebliğ edildiği, sanığın 18/05/2015 tarihli dilekçesine istinaden mahkemesince 26/05/2015 tarihli ek karar ile sanığa kararın 10/02/2003 tarihinde tebliğ edildiği belirtilerek temyiz talebinin reddine karar verildiği, sanığın bu kararı temyiz ettiği anlaşılmakla; 14/05/2002 ve 21/12/2005 tarihlerinde sanığın adresine yapılan tebligatların sanık cezaevinde bulunması 10/02/2003 tarihinde yapılan tebligatın ise 5271 sayılı CMK’nın 35/3. maddesine aykırı olması sebebiyle sanık hakkında verilen kararların kesinleşmediği bu nedenle 26/05/2015 tarihinde verilen temyiz talebinin reddine dair kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede,Sanığın gece vakti müştekinin işyerine bilirkişi raporuna göre muhkem olmayan kapıyı tornavida ile açarak içeriden bir miktar para ile muhtelif sigara, televizyon vb eşyaları çalma şeklindeki eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 492/1, 102/4. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın aynı suça uyan 142/1-b, 143, 116/1-4, 151, 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılıYasa hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Yasa'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 02/03/2001 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.