Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 676 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 19920 - Esas Yıl 2009
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili, borçluya çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ dönmesi üzerine Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nden gelen adrese Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre tebligat yapılmasını istediklerini, ancak icra müdürlüğünce reddedildiğini belirterek ret kararının iptalini istemiştir. Mahkemece şikâyet kabul edilerek İcra Müdürlüğünün aksi yöndeki 2.2.2009 tarihli kararının iptaline karar verilmiştir.İcra dosyasının tetkikinde, alacaklı tarafından sigortalı ve borçlu Hüseyin'in maliki olduğu 34 ..... plakalı araçla oluşan yaralamalı kaza nedeniyle, alacaklı sigorta şirketinin rücu amaçlı takip yaptığı ve Petrol Tesisleri Tozkoparan Güngören-ISTANBUL adresine çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ gelmesi üzerine Trafik tescil şube müdürlüğünden borçlu adresinin sorulduğu, aynı adresin gönderilmesi üzerine de bu adrese, icra müdürlüğünce Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılması istemini reddettiği görülmektedir.21.11.2008 tarihinde Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nden gelen cevabi yazıda kazaya yol açan aracın halen borçlu Hüseyin adına kayıtlı olduğu belirtilmekte ise de, sunulan 20.7.2005 tarihli Kadıköy 21. noterliğine ait satış sözleşmesinden, bu aracın 3.kişi M. Ltd. Şti.'ne satıldığı görülmektedir.Her ne kadar Karayolları Trafik Kanunu’nun 20. maddesi (d) bendi gereği tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin Trafik Tescil Şube veya Büroları tarafından yapılması gerektiği belirtilmiş ise de, Karayolları Trafik Kanunu Yönetmeliği’nin 37. maddesi; "...trafik büroları dışındaki kurumlarca yapılan satımlarda( noter-icra müdürlüğü gibi) trafik tescil şube veya bürolarından bir ay içerisinde adlarına tescil belgesi almaları zorunlu olup, alıcıların bir ay içerisinde tescil belgesi almamaları halinde, aracın tescil kaydının bulunduğu trafik tescil kuruluşu tarafından satış tarihi itibariyle alıcısı adına resen tescil işlemi yapılır" düzenlemesi getirilmiştir. Aynı Yönetmeliğin 36.maddesinde ise; "satış ve devir işlemi, tescil kaydının bulunduğu trafik tescil kuruluşu dışında başka bir trafik tescil kuruluşunca yapılmış ise, belgenin bir sureti tescil kaydının bulunduğu trafik tescil kuruluşuna gönderilir" denilmektedir.Açıklanan tüm bu hükümlere göre aracını noterde 3.kişiye (kazaya karışan) aracı satan eski malikin yeni adresini trafik tescil şube müdürlüğüne bildirmesi beklenemeyeceğinden, trafik tescil şube "müdürlüğünden gelen ve burada oturmadığı 15.4.2008 tarihli emniyet araştırması ile de sabit olan borçluya, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılması doğru değildir. Şikayetin reddi yerine aksi düşüncelerle yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru değildir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA 18/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.