Davacı M.. S.. vekili Avukat S.B. tarafından, davalı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. aleyhine 20/06/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı gazetede hakkında asılsız, yakışıksız, tahkir edici yayın yapıldığını, meslek ve kimlik bilgilerinin açıkça verildiğini, haberin gerçek dışı ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, yayının basın özgürlüğü sınırları içerisinde yapıldığını, görünür gerçeğe uygun olduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu yayının gerçeğe aykırı olduğu, haberin veriliş tarzı da dikkate alındığında kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu benimsenerek, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya incelendiğinde; davacı avukatın babası adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açtığı, açılan bu davanın kazanılması üzerine ilamın icraya konulduğu, icra takibi kapsamında belediyenin makam aracının haczedildiği, ancak aracın mahallinde bırakıldığı, muhafaza altına alınmadığı, daha sonra belediyece yapılan itiraz üzerine haczin kaldırıldığı anlaşılmaktadır.Basının görevi, okuyucuyu bilgilendirmek olup bu görevini yaparken okuyucunun ilgisini çekecek güncel konuları dikkat çekici bir biçimde haber yapabilir. Diğer yandan basının, yayının yapıldığı andaki beliriş biçimine göre yani görünür gerçekliğe göre haber yapması yeterli olup somut gerçekliği araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davaya konu yayın, icra takibi kapsamında makam aracına haciz konulması ve itirazen haczin kaldırılması üzerine adli birimlerden elde edilen bilgiler nazara alınarak yapılmıştır. Buna göre, yayının görünürdeki gerçeğe uygun olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan, davacının meslek ve kimlik bilgilerinin aynen verilmesi yayını hukuka aykırı hale getirmediği gibi, haberde davacının babasına atfen verilen sözlerin yayınlanması ve icra memurlarının hacze izin vermedikleri şeklindeki gerçek dışı ibare de ayrıntı niteliğindedir.Şu halde, haberin hukuka aykırılığından ve davacının kişilik haklarını zedelediğinden söz edilemez. Manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.