Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6722 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6021 - Esas Yıl 2014
İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptaliYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARAlacaklı tarafından borçlu aleyhine yoksulluk nafakasının arttırılması ilamına dayalı olarak birikmiş nafaka alacaklarının tahsili amacıyla 27.05.2013 tarihinde takip başlatıldığı, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda vekil edeninin takipten önce nafaka borcuna mahsuben alacaklıya ait banka hesabına toplam 7.710,00 TL ödeme yaptığını belirterek takibin 7.710,00 TL yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiş, alacaklı vekili cevap dilekçesinde, borçlu tarafından banka havale makbuzları ile yapılan ödemelerin ...... İcra Müdürlüğü'nün 2007/1261 sayılı takip dosyası ile talep edilen aylardan önceki aylara ilişkin nafaka borcuna karşılık ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, takip tarihinden önce ödendiği bildirilen 7.710,00 TL ve ..... İcra Müdürlüğü'nün 2007/1261 Esas sayılı dosyasına ödenen 3.420 TL toplamının ...... İcra Müdürlüğü'nün 2013/3530 Esas sayılı dosyasından talep edilen birikmiş nafaka alacağı ile ...... İcra Müdürlüğü'nün 2007/1261 Esas sayılı dosyasına konu edilen alacak miktarını karşılamadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, borçlu vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 Esas-746 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ilamda faize ilişkin hüküm bulunmaması halinde, icrası kesinleşmesine bağlı olmayan ilamlarda karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 1. maddesi koşullarında değişen oranlarda yasal faiz istenebilir.Somut olayda, 2007/1261 Esas sayılı takip dosyasına dayanak ...... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/280 Esas, 09.03.2007 tarihli ara kararı ile “müşterek çocuğun anne yanında olması nazara alınarak dava tarihinden itibaren çocuk için 300 TL, davacı eş için 300 TL olmak üzere aylık 600 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 20.03.2007 tarihinde 01.11.2006-20.03.2007 tarihleri arası birikmiş aylık tedbir nafakası ve işlemiş faizi için ilamlı icra takibi başlatıldığı icra takibi devam ederken, ...... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2006/280-311 Esas, 2008/301 Karar sayılı ve 18.07.2008 tarihli ilamı ile “...09.03.2007 tarihli celsede dava tarihinden itibaren işlemek üzere küçük ...... için hükmolunan aylık 300 TL tedbir nafakasının bu celse tarihi itibarıyla (18.07.2008) aylık 150 TL ye indirilmek suretiyle karar kesinleşinceye kadar devamına davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, karar kesinleştikten sonra 150 TL iştirak nafakası olarak devamı ile davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, ...09.03.2007 tarihli celsede dava tarihinden itibaren işlemek üzere davacı .... yararına hükmolunan aylık 300 TL tedbir nafakasının bu celse tarihi itibarıyla (18.07.2008) aylık 100 TL'ye indirilmek suretiyle karar kesinleşinceye kadar devamına davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra 100 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine...” karar verildiği ve iş bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 07.01.2010 tarihinde kesinleştiği, şikayete konu ...... İcra Müdürlüğü'nün 2013/3530 esas sayılı takip dosyasına dayanak ..... Aile Mahkemesi'nin 2012/244 Esas, 2013/377 Karar sayılı nafaka artırım ilamında ise “...müşterek çocuk için hükmedilen 150 TL'lik iştirak nafakasının dava tarihi 28.02.2012 tarihinden itibaren 350 TL'ye, davacı ..... için hükmedilen 100 TL'lik yoksulluk nafakasının dava tarihi 28.02.2012 tarihinden itibaren 250 TL'ye artırılmasına... ” karar verildiği ve 9.000,00 TL birikmiş iştirak ve yoksulluk nafakası ile ferileri için 27.05.2013 tarihinde borçlu ...... aleyhine ilamlı icra takibine başlandığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, Mahkemece, 09.03.2007'den 07.01.2010 tarihine kadar istenebilecek birikmiş tedbir nafakası miktarının ve istenebilecek işlemiş faizinin yukarıda açıklanan HGK ve Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında belirlenen ilkeler gereğince, takip konusu tedbir nafakasına karar tarihinden itibaren faizin istenebileceği kabul edilerek, gerektiğinde bilirkişiden rapor alınarak, bu dosyadaki ödemeler ile itiraza konu dosyada borçlu tarafından itiraz dilekçesine eklenen ödeme belgelerine göre nafaka borcuna mahsuben yapılan ödemeler hesaplanıp, mahsup edildikten sonra, itiraza konu icra dosyasındaki borç miktarı ve fazla ödeme bulunup bulunmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlendikten ve ayrıca borçlu tarafından dosyaya sunulan “Protokol” başlıklı 10.09.2009 tarihli belge ve ekleri hakkında tarafların beyanları alınarak İİK'nun 33 maddesi hükmü gereğince değerlendirme yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.