Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6714 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4208 - Esas Yıl 2014





1- Hükümlü Ömer hakkında Develi Ağır Ceza Mahkemesince (kapatılan) 765 sayılı Kanuna göre verilen ve Yargıtay incelenmesinden geçerek ONANMAK suretiyle kesinleşen 1988/95 esas, 1989/25 karar ile 1992/34 esas, 1993/12 karar sayılı hükümlerin, daha sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanunun lehe hükümler içermesi nedeni ile Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesince 22.08.2005 tarih ve 2005/930 değişik iş, 2005/931 değişik iş ile 01.12.2005 tarih ve 2005/1262 değişik iş sayılı kararları ile uyarlama yargılamalarının yapıldığı, ancak kararların temyize tabi olmasına rağmen, hükümlerde temyiz yönteminin usulüne uygun olarak gösterilmediği, ayrıca hükümlü hakkında 1988/95 esas ve 1989/25 karar sayılı dosyada verilen hükmün de re’sen temyize tabi olduğu, hükümlerin temyiz denetiminden geçmemesi nedeniyle henüz kesinleşmediği, dolayısıyla mahkemece daha sonra yapılan uyarlama yargılamaların yok hükmünde olduğu ve hükümlü müdafii tarafından yapılan temyiz taleplerin de 2005/930 ve 2005/ 931 değişik iş sayılı uyarlama kararlarına yönelik olduğunu kabulü ile temyiz incelemesinin bu kararlara yönelik olarak yapılan incelenmesinde; 2- A) Hükümlü Ömer hakkında 765 sayılı TCK gereğince kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca nitelikli öldürme ve yağma suçlarından 5237 sayılı TCK’nun hükümlerinin uygulanması sırasında takdir hakkının kullanılması söz konusu olduğundan, duruşmalı inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, duruşma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi, B) Kabule göre de; a) Develi Ağır Ceza Mahkemesinin 1992/34 esas ve 1993/12 karar sayılı dosyasında hükümlü hakkında yağma suçundan kurulan hükümde yağmalanan malın değeri nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 150/2. maddesinin uygulanması şartları bulunmadığının gözetilmemesi; b) Develi Ağır Ceza Mahkemesinin 1988/95 esas ve 1989/25 karar sayılı dosyasındaki öldürme eyleminin 5237 sayılı TCK’nin 82/1-h maddesinde öngörülen bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme niteliğinde bulunmasına karşın, suç vasfında yanılgı ile aynı Kanunun 81. maddesine göre hüküm kurulması Usul ve yasaya aykırı olup, sanık ile müdafiinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA) 29/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.