Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 671 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5848 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/12/2013NUMARASI : 2012/163-2013/391Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesi ile birlikte verilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanun'una göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.Dava, taraflar arasında düzenlenen 31/10/2011 tarihli araç kiralama sözleşmesi ile birlikte imzalanan senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, icra takibine konu senedin taraflar arasındaki kira ilişkisi nedeni ile düzenlendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, 6100 Sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra 19/04/2012 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereği dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir..SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.