Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 668 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13036 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : GAİPLİK,TAPU İPTAL,TESCİLTaraflar arasında görülen gaiplik, tapu iptal, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı gaiplik, tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.Davacı Vakıflar İdaresi; ...ndan icareli 1186 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro ile paylı olarak ... oğlu ... ve ... kızı ... adlarına tescil edildiğini, kayıt maliklerine uzun süredir ulaşılamadığını ve Defterdarın kayyım olarak atandığını, 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesi uyarınca taşınmazın vakfı adına tescili gerektiğini ileri sürerek, gaiplik sebebiyle tapu kayıtlarının iptali ile vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, vakfın niteliğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; 5737 Sayılı Kanunun 17.maddesinde belirtilen koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu kagir ev vasıflı 1186 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ...ndan icareli olduğu, taşınmazın 27.12.1951 tarihinde kadastro ile .... oğlu ... ve .... kızı ... adlarına paylı olarak tescil edildiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/991 Esas, 2010/104 sayılı kararı ile Defterdarın kayyım olarak atandığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; 5737 sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için kayıt maliklerinin gaip olup olmadıkları, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir.Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.Hâl böyle olunca, dava konusu 1186 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine dayanak 15 T.Sani 1305 tarih ve 95 sayılı tapu kaydının tüm tedavülleri ve kayıt maliklerinin kimlik bilgilerinin tespitine yarar diğer belgelerin merciinden temini, kayyım tayini dosyasının getirtilmesi, nüfusa kayıtlı olup olmadıkları ve taşınmazın adresi belirtilmek suretiyle zabıta marifetiyle araştırma yapılması, dayanak belgelerde kayıt maliklerinin İtalyan uyruklu olduklarına ilişkin ifadeler bulunduğu gözetilerek gerektiğinde İtalya makamlarından da sorulmak suretiyle kayıt maliklerinin mirasçı bırakmadan ölüp ölmedikleri, gaip olup olmadıklarının açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru değildir.Davalı kayyımın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.