Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, dava dışı borçluya ait aracın satış bedeli için Denizli 2.İcra Müdürlüğü'nün 2012/3022 Esas sayılı dosyasından düzenlenen 10.04.2013 tarihli derece kararında, davalının Denizli 5. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2522 Esas sayılı dosyasındaki alacağının 1. sırada, Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5028 Esas sayılı dosyasındaki davacı banka alacağının ise 9. sırada yer aldığını, ancak davalının derece kararında 1. sırada yer alan alacağının gerçek olmadığını ileri sürerek, davalının alacağının sıra cetvelinden çıkarılmasını ve davalıya ayrılan 2.788,80 TL payın davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalının yıllardır dava dışı borçlu Y..... araçlarının tamir, bakım, onarım işleri ile yedek parça temini işlerini yürüttüğünü, alacağının gerçek alacak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı-alacaklının Denizli 5.İcra Müdürlüğü'nün 2012/2522 Esas sayılı dosyasında takip borçlusundan olan alacağının varlığını ve miktarını usulune uygun ve birbirini doğrulayan, takip öncesine ait ve sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile Denizli 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/3022 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 10.04.2013 tarihli sıra cetvelinde 2. sırada belirtilen davalı alacağının muvazaalı olduğunun tespitine ve İİK'nın 235/3.maddesi gereğince bu sıra cetvelinde ikinci sırada davalıya tahsis edilen hissenin dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nispetinde itiraz eden davacıya verilmesine, varsa artan kısmın diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir.Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne (İİK'nın 17. maddesine kıyasen) talimat vermesi gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.Somut olayda, hüküm fıkrasının 1. paragrafındaki “Denizli 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/3022 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 10.4.2013 tarihli sıra cetvelinde 2. sırada belirtilen davalı alacağının muvazaalı olduğunun tespitine ve İİK.nun 235/3. maddesi gereğince bu sıra cetvelinde ikinci sırada davalıya tahsis edilen hissenin dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nispetinde itiraz eden davacıya verilmesine, varsa artan kısmın diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılmasına” ibareleri ile eda hükmü yanında tespit hükmüne de yer verilmesi doğru olmadığı gibi, kayıt terkin davasında uygulanması gereken, İİK'nın 235/3. maddesinin kıyasen uygulanması gerekirken, aynen uygulanması ve varsa artan kısmın davada taraf olmayan diğer alacaklılara dağıtılmasına karar verilmesi de doğru olmamıştır.Ne var ki, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, gerekçeli kararın "HÜKÜM" fıkrasının birinci paragrafındaki "10.04.2013 tarihli sıra cetvelinde" ibaresinden sonraki kısım hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine "davalıya 2. sırada ayrılan payın hüküm fıkrasının 3. paragrafında yer alan yargılama giderleri ile 5. paragrafında yer alan vekalet ücreti de dahil olmak üzere davacının alacaklı olduğu Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5028 Esas sayılı dosyasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya verilmesine" ibarelerinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.