MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : GAİPLİK-TAPU İPTALİ-TESCİLTaraflar arasında birleştirilerek görülen gaiplik, tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davada gaiplik isteğinin kabulüne, tapu iptal ve Hazine adına tescil talebinin reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl davanın davacısı Hazine ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl dava, davacı Hazine tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 588. maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptal-tescil, birleşen dava ise davacı ... İdaresi tarafından açılan 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı gaiplik, tapu iptal ve vakfı adına tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davada gaiplik isteğinin kabulüne, tapu iptal ve Hazine adına tescil talebinin reddine, birleşen davanın kabulü ile taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu kagir oda ve dükkan vasıflı 117 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1/2 paylarla ... ve ... adlarına kadastro ile 09.03.1945 tarihinde tescil edildiği, taşınmazın ...ndan icareli olduğu anlaşılmaktadır.Özellikle, çekişme konusu taşınmazın aslının vakıf olduğu saptanmak suretiyle davacı Hazine’nin tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazine’nin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine,Davalı kayyımın temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere 5737 sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için kayıt maliklerinin gaip olup olmadıkları, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir.Somut olaya gelince, mahkemece bu yönde yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; çekişme konusu taşınmazın kayıt malikleri adına kadastro tespitine dayanak tüm belgeler getirtilmemiş, adı geçenlerin nüfusa kayıtlı olup olmadıkları, mirasçıları bulunup bulunmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmamıştır.Hâl böyle olunca, öncelikle çekişme konusu 117 ada 5 parsel sayılı taşınmazın .... ve .... adına tespitine dayanak T.Sani 322 tarihli tapu kaydının ve tüm dayanak belgelerin merciinden temini, kayıt maliklerinin kimlik bilgilerinin tespitine yarar başkaca belge bulunup bulunmadığının tespiti, getirtilen ve temin edilecek belgelerden ve özellikle dosyada mevcut Milli Emlak Müdürlüğünün 28.08.1952 tarih ve 33539 sayılı cevabi yazısında ve .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1945/782 Esas, 1945/67 sayılı kararındaki bilgilerden de yararlanmak suretiyle kayıt maliklerinin nüfusa kayıtlı olup olmadıklarının belirlenmesi, mirasçıları bulunup bulunmadığının veya gaip olup olmadıklarının tereddüde yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması, toplanan ve toplanacak tüm deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru değildi.Davalı kayyımın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.