Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6662 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16967 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIMTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar dahili davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davacı, kayden maliki olduğu 116 ada 66 parsel sayılı taşınmazına komşu taşınmazın maliki olan davalı tarafından tel çit çekilmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve tel çitin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Bir kısım davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. maddesi) ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, 1.500,00 TL dava değeri gösterilerek bu miktar üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, yargılama sırasında elatılan yer ile yıkımı istenen yapı değerinin 45.960,00 TL olduğunun belirlendiği, ancak bu değer üzerinden harç ikmali yapılmadığı görülmektedir.Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.Hâl böyle olunca, öncelikle keşfen saptanan değer üzerinden harcın tamamlatılması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de; harç yönünden hüküm kurulmamış olması isabetsizdir.Dahili davalı ... 'un temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün öncelikle açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.