Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 665 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12267 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIMTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen 11.07.2013 tarih ve 2012/369 Esas, 2013/290 sayılı kararın Dairenin 03.03.2014 tarihli ve 2013/18315 Esas, 2014/4657 Karar sayılı ilamı ile; "ön inceleme duruşma gününün davalıya bildirilmesi için çıkartılan tebligatın adresten taşındığı gerekçesiyle iade edildiği, davalının ön inceleme duruşmasına katılmadığı, ön inceleme duruşmasında tahkikat için belirlenen günün de davalıya bildirilmediği, anılan hususlar gözardı edilerek yargılama yapılarak karar verilmiş olmasının doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, ancak ön inceleme duruşması yapılmaksızın ve gerekleri yerine getirilmeksizin davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği ve bozma ilamında vurgulandığı üzere; 6100 Sayılı HMK’nun 139. Maddesinde”Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıda maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir” hükmüne yer verilmiş, aynı yasanın 140. maddesinde ön inceleme duruşmasında yapılması gerekenler ayrıntılı olarak hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle Hakim, ön inceleme duruşmasında, dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile ilgili tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir.Öte yandan; bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usulü kazanılmış haklar doğar ve mahkeme bozma ilamı çerçevesinde işlem yapmakla yükümlüdür.Somut olaya gelince; mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına karşın bozma gereklerinin yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki, 11.11.2014 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, aynı celsede davalı vekiline tahkikat duruşma gününün bildirilmesi hususunda ara karar oluşturulduğu ardından başkaca bir işlem yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; ön inceleme duruşmasının usulüne uygun olarak yapılmamış olmasının 6100 Sayılı HMK’nun 27.maddesi hükmü uyarınca hukuki dinlenilme hakkı ilkesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.Hâl böyle olunca, öncelikle bozma ilamı gereklerinin yerine getirilmesi, ön inceleme duruşmasının usulüne uygun olarak yapılması ve ondan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek yargılama sürdürülüp karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.