MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-29.11.2008 tarihli tutanağa göre, suça konu eylemi gerçekleştirdiği tespit edilen sanık ve temyiz dışı ... ..., .. ... ve ... ...'ın ikamet ettiği mahalle muhtarı olan tanık ... ... ile yapılan görüşmede, olay izah edilerek, sanık ve yanındakilerin ... marka ... TV çaldıkları ve arandıklarının söylendiği, aynı gün mahalle muhtarının kolluğa müracaat ederek suça konu televizyonun muhtarlık binası önüne bırakılmış olduğu, ancak kimin getirdiğini görmediği yolunda beyanda bulunduğu, bu yolla ele geçirilen televizyonun soruşturma aşamasında müştekiye iade edildiğinin anlaşılması karşısında, 25.12.2008 günlü hükmün sanık müdafii tarafından temyiz talebi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 21.4.2010 tarih 2010/4595 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması gerekçesi ile bozulduğu ve mahkemece 08.07.2010 tarihli oturumda bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bu konuda olumlu olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,2-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanık hakkında TCK’nın 53.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 3.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.