Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6628 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5216 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Keşan İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/05/2013NUMARASI : 2012/100-2013/124Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, Edirne ili, K.. ilçesi, İ... mahallesi, .. ada, .. parsel, .. nolu bağımsız bölümde tapuya kayıtlı taşınmaza ilişkin ihalenin feshinin talep edildiği, mahkemece yapılan inceleme neticesinde, süresinde satışın istendiği ve ihalenin feshini gerektiren bir neden de bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Takip tarihi itibarı ile uygulanması gereken İİK.nun 150/e maddesi gereğince, alacaklının taşınmaz rehninin satışını icra emri tebliğinden itibaren nihayet iki sene içinde istemesi gereklidir. Aksi halde takip düşecektir. Yine İİK'nun ipoteğe bağlı takiplerde satışa hazırlıkları düzenleyen 150/d maddesinde de; icra dairesinin, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlayacağı ve bu amaçla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtip, takibin kesinleşmesini beklemeden kıymet takdirini yaptıracağı öngörülmüştür.Somut olayda, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte icra emrinin borçluya 23.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının talebi ile 07.11.2008 günü taşınmazın ilk kıymet takdiri işlemlerinin yaptırıldığı, 25.06.2009 tarihinde ise alacaklının satış talebinde bulunarak aynı gün icra müdürü tarafından belirtilen satış avansını yatırdığı anlaşılmaktadır.İİK'nun 59. maddesine göre alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını avans olarak peşinen öder. İncelenen icra dosyasında ise alacaklının, borçluya icra emri tebliğinden itibaren İİK'nun 150/e maddesinde öngörülen iki yıllık süre dolmadan ipotekli taşınmazın satışı için talepte bulunduğu ve satış için gereken avansı da yatırdığı görülmektedir. Burada alacaklı, üzerine düşen yasal yükümlülüğü yerine getirmiş olup icra müdürünün, kıymet takdirinin kesinleşmesinin ardından satış işlemlerine başlanacağına dair kararının yukarıda izah edilen İİK'nun 150/d-e ve 59. maddeleri gereği, işleyen sürenin durmasına etkisi yoktur. Satış isteme süresi, alacaklının satış talebi ile durduktan sonra ihalenin feshedilmesi veya satışın düşmesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye devam edecektir.Somut olayda ise satış isteme süresi ilk satış talebinden sonra satışın düşmesi sebebiyle kaldığı yerden işlemeye devam etmiş ve şikayet başvurusu üzerine mahkemenin tedbir kararıyla yeniden durmuş olup, tedbir kararının kalkmasından sonra yeniden satış talebinde bulunuluncaya kadar işlemeye devam etmiştir.O halde, mahkemece İİK'nun 150/e maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden itibaren 2 yıllık sürenin durduğu ve yeniden işlemeye başladığı zaman dilimleri esas alınmak suretiyle 2 yıllık sürenin dolup dolmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirkeneksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık o Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar icra müdürünün tebligat yapılan kişilerin varlığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı -hatalı tebligat - bakanlığa açılan dava -görev Davacı M.. S.. vekili Avukat S.. B.. tarafından, davalılar T.C. Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vdl. aleyhine 19/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca Taşkın haciz - yatırılan paranın tüm borcu karşılayıp karşılamadığı bilirkişi raporuyla tespit edilmeli Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi A.. Ö.. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu Avukatın takip kesinleştiği halde alacağın tahsili için gereken diğer işlemleri yapmaması görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suç tarihinde Ankara Barosuna bağlı avukat olarak çalışan sanığın, 13/10/2008 tarihli vekaletname ile katılanın K.. ve T.. Köyü tüzel kişiliklerinden olan alacağının tahsili amacıyla vekilliğini üstlendiği, Po Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?