TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanık K.. T.. hakkında, beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan maktule Hatice'ye karşı cinsel amaçlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile ilgili olarak, dava zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.2- Müşteki M.. A..'ın yokluğunda verilerek kendisine 27.09.2013 günü tebliğ edilen hükme karşı, yasal süreden sonra 08.10.2013 tarihinde yapmış olduğu temyiz isteminin CMUK'nun 310-317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.3- Sanık K.. T.. hakkında maktüle H.. A..’ı nitelikli kasten öldürme ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;Oluşa ve dosya içeriğindeki delillere göre; olay tarihinde 77 yaşında olan maktüle Hatice'nin, demansiyel sendrom ve parkinson hastalıklarına musab olduğu ve Salihli İlçesi’ne bağlı Dombaylı köyünde kızının bakım ve gözetiminde yaşadığı, zaman zaman yaşadığı yere yakın mesafedeki Adala Kasabası Sanayi Sitesi çevresinde pet şişe ve kağıt toplamaya gittiği, en son 01.09.2009 günü sabahı evinden çıkan maktüleden, cesedinin bulunduğu 03.09.2009 gününe kadar haber alınamadığı, çocukları ve damadı olan mağdurların anlatımları ile Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Dairesi'nin raporundan anlaşılmıştır.Maktülenin cesedi üzerinde yapılan otopsi işlemi ve olay yerinde yapılan incelemeler sonucunda; ölümün, maktülenin kaybolduğu tarihte gerçekleştiği ve cesedin de, olayın tarafsız görgü tanıklarının iş yerlerinin bulunduğu Adala Sanayi Sitesine yaklaşık 350 metre mesafede, en son sanıkla birlikte giderken görüldüğü istikamet olan Demirköprü Barajı istikametine doğru, yola paralel olarak yaklaşık 86 metre kadar içeride, meşelik alanda, bir kolundan iple ağaca bağlanmış, ağzı tamamen kapatılacak şekilde tülbenti ile sarılıp elleri arkasından bağlanarak cinsel istismara maruz kalmış bir vaziyette bulunduğu, olay sonrası hem maktülenin yakınları hem de kolluk görevlilerince yapılan araştırmalarda, sanık Kemal'in kimlik bilgilerine, o tarihlerde evinde misafir olarak kaldığı tanık Abdullah'ın verdiği bilgilerle ulaşıldığı, olay yeri inceleme birimlerince tanzim edilen tutanak ve raporlar, bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve krokiler, olay yeri fotoğrafları ile mağdur ve tanık anlatımlarından anlaşılmıştır.Olayın gerçekleştirildiği yere ulaşan yol üzerinde bulunan Adala Sanayi Sitesi esnaflarının, aşamalarda tutarlılık gösteren, birbirlerini tamamlayan, oluşa ve maddi delillere uygun bulunan anlatımları ile teşhisleri sonucunda; sanık Kemal'in 01.09.2009 tarihinde, at arabasıyla hurda toplamak amacıyla Adala Kasabası civarına geldiği, Adala Sanayi Sitesi'nin Salihli istikametinde bulunan girişine yaklaşık 350 metre mesafede yer alan Adala Mezarlığı önünde maktüle ile karşılaştığı ve onu at arabasının arkasına aldığı, birlikte Sanayi Sitesinin önünden geçen yolu takip ederek Baraj istikametine doğru yol almaya başladıkları, atın yavaş ilerlemesi sebebiyle tedirgin olan sanığın, bir süre maktüleye arkadan ittirttiği arabayı, bir süre de kendisi atı zorlayarak ve kırbaçlayarak ilerletmeye çalıştığı ancak siteyi biraz geçtikten sonra yani tanık Adnan'ın dükkanına yaklaşık 140 metre mesafe uzaklıkta arabayı bıraktığı, bu kez aynı istikamette, maktüle ile birlikte yaya olarak ilerlemeye başladığı, tanık Adnan’ın anlatımına göre at arabasının yaklaşık bir saat kadar bırakıldığı yerde beklediği, bu süreçte sanığın, duçar olduğu hastalıklar nedeniyle hareketlerini bilinçli olarak yönlendiremeyen maktüleyi daha sonra cesedinin bulunduğu yere götürdüğü ve bir kolundan iple ağaca bağladıktan sonra eşarbı ile ağzını kapattığı, kollarını da arkadan bağlayarak ona cinsel istismarda bulunduğu, sonrasında hem boğazını sıkmak hem de kafasına vurmak suretiyle maktüleyi öldürdüğü, eylemlerini tamamladıktan sonra da, at arabasını bulunduğu yerden alarak yaklaşık 5 km kadar daha götürebildiği fakat yavaş ilerleyen at arabasını buradaki petrol istasyonu yakınında bırakmak zorunda kaldığı sabit görülmüştür.Tanıklar Abdullah ve A.. Ç.. ile sanığın savunmasının içeriğinden; olay tarihinden yaklaşık 4-5 gün kadar önce, hurda toplamak için Salihli'ye gelen sanığın tanıkların evinde kaldığı, olay akşamı eve tedirgin ve kolları çizikler içerisinde geldiği için ev sahipleri olan tanıklar tarafından evden gitmesinin istenildiği, bunun üzerine sanığın ertesi gün tanık Abdullah ile at arabasının bulunduğu yere dönerek arabayı aldığı ve at arabasını satarak ilçeden ayrıldığı, uzunca bir süre kaçak durumda olması nedeniyle kendisine ulaşılamadığı ve nihayetinde olay tarihinden 13 ay sonra yakalama emrine istinaden yakalanabildiği anlaşılmıştır.Dosya kapsamında mevcut tüm delillerin içeriğinden, sanığın beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumdaki maktüleye karşı, bir suçu gizlemek ve delillerini ortadan kaldırmak amacıyla kasten öldürme ve nitelikli cinsel istismar suçlarını işlediğinin anlaşılması karşısında üzerine atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde delil yetersizliği gerekçesiyle beraatine karar verilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK'nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 25/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.