MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile ortak çalışmaya başlamışken davalıdan kaynaklı nedenlerle ortaklıktan ayrıldıklarını, hesap görecekleri sırada davalının yanındakiler ile birlikte kendisini darp ettiğini ve olayın savcılığa intikal ettiğini, ortaklıktan ayrılması nedeniyle maddi zararı oluştuğunu, 2012/208 D.iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, davalının işyerinde kendisine ait iki adet mobilya imalatında kullanılan makine olduğunu , davalının bu makineleri kendisine vermediğini, makinelerin kendisine ait olduğuna dair faturaların mevcut olduğunu belirterek; değişik iş dosyasında tespiti yapılan makinelerin kendisine aynen iadesine, eşyaların aynen iadesi mümkün olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şu anki değerinin tespiti ile ortaya çıkacak parasal kıymetinin faiziyle birlikte kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının makinelerin kendisine ait olduğu iddiasını kabul etmediklerini, makinelerin müvekkili tarafından satın alındığını, bedelinin müvekkili tarafından yatırıldığını, davacının makineler için bir ödeme yapmadığını, fatura asıllarının müvekkilinde olduğunu, makinelerin zilyetliğininde müvekkilinde olmasının makinelerin malikinin müvekkili olduğunun kanıtı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında bir ortaklık ilişkisi olmadığını, müvekkilinin makineleri aldığında vergi kaydı bulunmadığı için ve taraflar arasında arkadaşlık ilişkisi bulunduğu için faturaların davacı adına tanzim edildiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalının iş yerine alınan dava konusu makaslı kenar yapıştırma makinesi ve yatar daire makinesini tamamen kendi parasıyla aldığı, bu makinelerin alımında davacının hiçbir katkısı olmadığı, davalının yemin eda ettiği ve davacının ödeme iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir../..-2-Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK m.190)Dosyanın incelenmesinde; dava konusu teslimi istenen iki makineye ait ayrı ayrı fatura düzenlendiği, faturalarda davacının isminin yer aldığı ve sevk irsaliyelerinin de bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle; makinelere ait fatura bedellerini kendisinin ödediğini iddia ettiğine göre ispat yükü davalı taraftadır. Davalı taraf fatura bedellerini ödediğini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır.O halde; mahkemece, dava konusu faturaların davacı adına düzenlenmesi, ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek faturaların bedel ödemesinin yazılı belge ile ispatlanması gerektiği belirlenmekle, açıklanan ilkeler doğrultusunda oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacının yemin teklifine göre karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.