Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6593 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25398 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mühür bozma, hırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:I-Sanık hakkında mühür bozma suçu bakımından verilen hükmün temyiz incelenmesinde;Sanık hakkında 11.05.2009 tarihinde iddianame düzenlendikten sonra sanığın 21.04.2009 tarihinde işlediği ikinci suçtan dolayı dava açılması karşısında; sanığın iki ayrı suçtan cezalandırılması yerine, yazılı şekilde sanık hakkında zincirleme suç hükmünün uygulanması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; sanık ...'ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,II-Sanık hakkında hırsızlık suçu bakımından verilen hükmün temyiz incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Hükümden sonra, 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un Geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanığı hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi olduğu gözetilerek, sanığa bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan cezasız kaçak kullanım bedelini ödeyerek şikayetçi kurumun zararını gidermesi halinde, 6352 sayılı Yasa'nın Geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak, sonucuna göre karar verilmesi hususunun değerlendirme zorunluğunun bulunması,2-Kabule göre de;a-Sanık hakkında 11.05.2009 tarihinde iddianame düzenlendikten sonra sanığın 21.04.2009 tarihinde işlediği ikinci suçtan dolayı dava açılması karşısında; sanığın iki ayrı suçtan cezalandırılması yerine, yazılı şekilde sanık hakkında zincirleme suç hükmüne göre cezalandırılması,b-Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ve ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkı korunmak suretiyle BOZULMASINA, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.