Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık S.. Y..'un maktül Ahmet ve mağdur Yusuf'a yönelik eylemlerinin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı inceleme sırasında usule, suçların taksirle işlendiğine, yaralama suçu bakımından TCK'nun 51 ve CMK'nun 231. maddelerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde, arkadaşları olan tanıklar ile birlikte alkol alan sanığın, amcasından ödünç aldığı ve tanık Oruç'un kullanımındaki araçla yanında yine arkadaşları da olduğu halde önce babasına ait depodan av tüfeğini aldığı, sonrasında ise daha önce aralarında yaşanmış olan adli olay nedeniyle husumet beslediği S.. K..'ın işletmecisi olduğu taksi durağının önüne geldiği, olay yerine geldiğinde araçtan indiği ve yanında getirdiği av tüfeği ile durağın karşısına geçerek, yarısı buzlu olduğu anlaşılan kapının camdan olan yan bölmesine doğru iki el ateş ettikten sonra geldiği araca binerek olay yerinden kaçtığı, bu sırada durak içerisinde bulunan ve durak çalışanlarından olan maktül Ahmet’in, sanığın yaptığı atışlar sonucunda vücuduna aldığı isabetler nedeniyle hayatını kaybettiği, mağdur Yusuf'un da basit şekilde yaralandığı olayda; olayın gece meydana geldiği dikkate alınarak, olay sırasındaki hava koşulları ile olay gün ve saatine karşılık gelen gün ve saatlerin saptanması, belirlenecek olan gün ve saatte, mağdur Yusuf, sanık, tanıklar F.. A.. ve Oruç Razi ile olay yeri inceleme raporunu düzenleyen kolluk görevlileri de hazır edilmek suretiyle, denetime olanak verecek biçimde temsili ve tatbiki keşif yapılarak, sanığın av tüfeğiyle yaptığı atışlar sırasında, ateş ettiği konum ve atış mesafesi birlikte değerlendirilmek suretiyle, taksi durağının içerisinde oturmakta olan maktül ve mağduru görüp teşhis etme olanağının bulunup bulunmadığı kesin olarak belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, kasten öldürme suçu bakımından da re'sen temyiz incelemesine tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 24/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.