Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 648 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 643 - Esas Yıl 2010





(..... Davacı dava dilekçesinde, kızının S adı ile tanındığını belirterek kayden R olan adının S olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. Maddesi hükmü uyarınca kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Yargıtay uygulamalarında yasanın buyurucu hükümlerine aykırı olmamak koşuluyla bir kişi çevresinde tanındığı adını kullanabilir ve bu adla nüfusa tescilini isteyebilir. Somut olayda davacının kızının S adı ile tanındığı dosya içeriğinden anlaşıldığına göre, adının değiştirilmesi için haklı nedeni bulunduğundan istemin kabulü gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.HUKUK GENEL KURULU KARARIDava, nüfusta isim düzeltme istemine ilişkindir.Davacı, velayeti altındaki kızının S adı ile tanındığını belirterek, kayden R. olan adının S. olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı idare temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.C. Savcısı beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Yerel Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Özel Dairece, yukarıya aynen alınan gerekçeyle bozulmuş. Yerel Mahkemece direnme kararı verilmiştir. Hükmü temyize davacı ve Cumhuriyet Savcısı getirmektedir.Hukuk Genel Kurulun da ki görüşme sırasında, işin esasına girilmeden önce küçüğün babasının davaya katılımının gerek olup olmadığı, diğer bir deyişle taraf teşkilinde eksiklik olup olmadığı, ön sorun olarak incelenmiştir.Bu aşamada öncelikle taraf teşkili üzerinde durmak gerekmektedir.Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re'sen dikkat edilmesi gereken bir olgudur ve mahkemenin, bozma ilamını ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun amir hükmü gereğidir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 4.3.2009 gün ve 2009/9-52-105 esas karar; 14.4.2010 gün ve 2010/21-200-216 esas, karar sayılı ilamları)Bu husus kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında re'sen nazara alınması gerektiğinden, usulü kazanılmış hakkında istisnasıdır.Diğer taraftan 4721 sayılı TMK'nın 339/ son maddesi, çocuğun adını ana ve babası koyar, hükmünü taşımaktadır.Somut olaya gelince; adı değiştirilmek istenilen küçüğün anne ve babasının boşandıkları, küçüğün velayetinin davacı anneye verildiği, annenin de tek başına eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Taraflar boşanmış ve velayet davacı anneye verilmiş olsa da; bu durum eldeki davada dava dışı olan küçüğün babasının gerçekte onun babası olması durumu değiştirmez. Kaldı ki, velayet şartlarında daha sonradan oluşabilecek değişiklik nedeniyle velayetin babaya verilmesi de ihtimal dahilindedir. Yukarıda da belirtildiği üzere çocuğun adını anne ve baba birlikte belirlediklerinden değiştirilmesi talebini de yasal şartların oluşması halinde mahkemeden birlikte istemeleri gerekir. Anne ve babanın bu taleplerini birlikte yapmamaları veya değişiklik üzerinde anlaşamamaları halinde birinin başvurusu üzerine değerinin davada taraf olarak katılımı sağlanmalıdır. Taraf teşkiline ilişkin bu husus dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin olmakla davanın her aşamasında mahkemece re'sen dikkat edilmesi gereken bir olgudur.Ayrıca Hukuk Genel Kurulu'ndaki görüşme sırasında Türkiye'nin de taraf olduğu Uluslar arası Sözleşmeler ve çocuğun hakları üzerinde durulmuş, dinlenmesi yönünde görüşler ileri sürülmüştür. Gerçekten Türkiye'nin kabul ettiği ve taraf olduğu “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”nin 12. Maddesi ile “Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşme” sinin 1, 2 ve 6. Maddelerine göre; görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocukların, adli merciler önünde kendilerini ilgilendiren her konuda bilgilendirilmelerini ve bu davalara katılmalarına izin verilmesi bir hak olarak düzenlenmiş olup, ayrıca bu hususların adli merciler tarafından yerine getirilmesi aynı zamanda yükümlülük olarak öngörülmüştür. Ancak bozma sebebine göre anılan hususlar bu aşamada ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.Yerel Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan taraf teşkili sağlanmaksızın esasa ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı açıklanan değişik gerekçelerle bozulmuş; bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine geçilmemiştir.SONUÇ: Davacı ve Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının BOZULMASINA, oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar icra müdürünün tebligat yapılan kişilerin varlığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı -hatalı tebligat - bakanlığa açılan dava -görev Davacı M.. S.. vekili Avukat S.. B.. tarafından, davalılar T.C. Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü vdl. aleyhine 19/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca Bilinen adres ticaret sicil adresi ise bu adrese normal tebligat çıkartılmadan 35.maddeye göre tebligat çıkartılamaz Taraflar arasındaki “maddi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 8.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.07.2011 gün ve 2010/244 E-2011/262 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 26.11.2012 Avukatlık hizmeti-Kamu görevi-Görevi kötüye kullanma-Nitelikli zimmet-Zincirleme suç Tebliğname No : KD - 2011/271434Görevi kötüye kullanma suçundan sanık B.. G.. hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30/03/2011 gün ve 2010/126 Esas, 2011/84 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizi Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?