Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6403 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 5030 - Esas Yıl 2012





Davanın kısmen kabulüne dair mahkemece verilen kararın, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay II. Hukuk Dairesi'nin 27.09.2010 tarih ve 2009/2986 esas, 2010/9298 karar sayılı ilamıyla; genel kurula katılan davacıların muhalefetlerini tutanağa geçirmediklerinden ibra edilmeyen yönetim kurul üyelerinin yeniden seçilmesi ile ilgili iptal davası açmalara mümkün olmadığından mahkemece yönetim kurulu üye seçiminin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulması üzerine yapılan, yargılama sonucunda mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 114/g maddes gereğince dava şartı olan ve 01.11.2011 tarihli celsede yatırılması için 2 haftalık kesin süre verilen gider avansının bu sürede yatırılmadığı gerekçesiyle' 6100 sayılı HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulen reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı İ.T vekili temyiz etmiştir.Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 114, maddesinin “g” bendinde gider avansının yaratılmış olması dava şartları arasında sayılmış, 115. maddesinin fıkrasında mahkemece bu koşulun mevcut olup olmadığının kendiliğinden araştırılacağı, 2. fıkrasında da şartın noksanlığı tespit edilir ise davanın usulen reddine karar verileceği öngörülmüştür,Anılan Yasa'nın 120. maddesinde ise harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı ve dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya 2 haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir, 30.09.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği belirtilen Hukuk Muhakemeleri İcra Kanunu Gider Avansı Tarifesi'nin 4. maddesi uyarınca, gider avansı; tebligat, bilirkişi ücreti ve diğer iş ve işlemler için dava açılırken alınması gereken bir tutardır. Dava şartı olmayan ve HMK'nın 324. maddesinde düzenlenen, taraflardan birinin, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen ve verilen kesin süre içinde yaratılmak zorunda olunan (delil ikamesi için) avansa ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Görüldüğü üzere her iki avansın niteliği ve yatırmamaları halinde uygulanacak hükümler farklıdır.Diğer yandan, aynı Yasa'nın 448. maddesi aynen “Bu kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır” hükmünü öngörmüştür. Somut olayda, dava 1086 sayılı HUMK'un yürürlükte olduğu döneminde açılmış ve 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar eski yasa hükümleri uygulanarak yürütülmüştür. Bu durumda davanın açılması ile ilgili tüm işlemlerin tamamlandığı kabul edilmelidir.Özetlenen bu yasal düzenlemeler gözetildiğinde, öncelikle davanın 6100 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden önce açılmış bulunması karşısında, davanın açıldığı sırada yatırılması gereken bir avansın söz konusu olamayacağı ve hükmün anılan Yasa'nın yürürlüğünden sonra açılacak davalarda söz konusu olabileceği, esasen 448. madde anlamında dava açılma işleminin tamamlanmış olduğu; öte yandan, dava dosyasında gelinen aşamada mahkemece verilen karar Yargıtay II.Hukuk Dairesi'nce bozulmuş olup, herhangi bir delilin toplanmasına, bilirkişi incelemesine ya da masrafa gerek olmadığı anlaşıldığından tamamlanmış işlemden sonra yürürlüğe giren Tarife'ye dayalı olarak gider avansının ödenmesi istenemez. Masrafa gerek olması halinde dahi HMK'nun 324 ncü maddesi uyarınca sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMANIN KAYDA ALINMASI Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuç BONO • TEMİNAT SENEDİ • İSPAT YÖNTEMİ Alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçlu, dayanak senedin 21.06.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi kapsamında alındığını ve teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece, bononu Avukatlık hizmeti-Kamu görevi-Görevi kötüye kullanma-Nitelikli zimmet-Zincirleme suç Tebliğname No : KD - 2011/271434Görevi kötüye kullanma suçundan sanık B.. G.. hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30/03/2011 gün ve 2010/126 Esas, 2011/84 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizi Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?