Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 640 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 8878 - Esas Yıl 2010





Sanıklar müdafiinin vaki duruşmalı inceleme isteminin hükmolunan cezaların sürelerine göre koşulları bulunmadığından 5320 Sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verilerek yapılan incelemede gereği görüşüldü;Hükmolunan ceza miktarları itibariyle haklarında 5728 Sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulanma olanağı bulunmayan sanıklarla ilgili olarak, bozmaya uyulmak suretiyle yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uyan şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafiinin suçun sübuta ermediğine, sübutu halinde eylemin 765 sayılı TCK'nın 347. maddesinde öngörülen suçu oluşturacağına ve fazla ceza verildiğine ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,Sanıkların eylemine uygun bulunan “resmi belgede sahtecilik” suçunun yaptırımının, 765 sayılı TCK'nın 342. maddesinin 1.fıkrasında 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis olup 5237 sayılı TCK'nın 204. maddesinin 1. fıkrasında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası şeklinde sanıklar lehine düzenleme yapıldığı, 765 sayılı TCK'nın 29. maddesinde yer alan ölçütlerin 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesinde bu suçla ilgili olarak değişmediği, mahkemece karşılaştırma sırasında 765 Sayılı Yasa uygulanırken 2 yıldan 8 yıla kadar olan ceza içinden 2 yıl 6 ayın tercih edildiği, 5237 Sayılı Yasa ile üst sınırın aşağı çekilmesi nedeniyle yasa koyucunun lehe yaptığı düzenleme de göz önüne alınarak, temel cezanın tayinindeki ölçütlerin değişmemesi nedeniyle önceki cezadan daha az bir cezanın takdir ve tayin olunması gerektiği gözetilmeden 765 Sayılı Yasa'nın sanıklar lehine olduğu kabul edilip yazılı şekilde fazla cezalar tayin olunması,Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanıklar hakkındaki hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.