Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6379 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5226 - Esas Yıl 2010





Dava, davacı Hıdır Z'nin, davacı Z.A.'ın kendi çalışmalarının davacı B.Ç.'in murisi A.H.Ç.'in davacı H.Z.'nin murisi Z.Z.'nin davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespiti ile ayrıca davaılardan B.Ç.'in murisi H.Ç.'in 766 günlük askerlik süresini borçlanabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı B.Ç. yüzünden 2008/65 Esas, davacı H.Z. yönünden 2008/64 Esas, davacı Z.A. yönünden 2008/66 Esas sayılı dava dosyalarının birleştirilerek 2008/363 Esas sayılı dava dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda davacı H.Z. yönünden 2008/63 Esas sayılı dosyada, 1978/yılında Mayıs, Haziran, Temmuz, Eylül ve Ekim aylarında çalıştığının tesbitine, davacı B.Ç. murisi yönünden 2008/65 Esas sayılı dosyada murisin 1978 Mayıs - Ekim ayları arasındaki çalışmasının tesbitine yönelik istemin reddine, davacının murisinin 23.11.1965 - 29.12.1967 tarihleri arasındaki 766 günlük askerlik süresini borçlanabileceğinin tespitine, 2008/66 Esas sayılı davada davacı H.Z.'nin murisinin çalışmasının tespitine ilişkin istemin hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.HUMK'un 45. maddesinde aynı mahkemede görülmekte olan davaların aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her sapfasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirebileceği, davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantının var sayılacağı bildirilmiştir.Yasal dayanağını 506 Sayılı Yasa'nın 79/10. maddesinden alan hizmet tes-biti davalarında zorunlu veya ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığı söz konusu olmadığından bir arada açılarak yada birleştirilerek görülmeleri mümkün değildir.Zorunlu dava arkadaşlığı maddi hukukun (M.K., B.K., T.T.K.) bir hakkın birden fazla kişi tarafından dava edilmesini veya birden fazla kişiye karşı dava açılmasının öngördüğü durumdur. Somut olayda maddi yönden zorunlu dava arkadaşlığı (örneğin M.K.'nun md.702 iştirak halinde mülkiyet, B.K. 520 adi ortaklık) bulunmadığı gibi şekli yönden dava arkadaşlığı da (M.K. Md. 286 M.K. Md.713, İİK. Md. 282) söz konusu değildir.Öte yandan dava arkadaşlığı dışında kalan ihtiyari (isteğe bağlı ) dava arkadaşlığının mümkün olduğu haller HUMK'un 43. maddesini de a) dava konusu hak veya borcun ortak olması (B.K. Md. 142.müteselsil borçluluk b) borçluların ortak bir işlem (örneğin sözleşme) ile birden çok kişi yararına borç yüklenilmiş olması c) Davanın aynı nedenden doğması (örneğin B.K. 50 birden fazla kişini haksız sorumluluğu) olarak sayılmıştır. Somut olayda davacılar arasında anılan madde de öngörülen nitelikte ihtiyarı (isteğe bağlı) dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır.Bu durumda davanın aynı sebepten doğduğundan veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin HUMK'un 46. maddesi uyarınca davaların ayrı ayrı görülmesi gerekirken birleştirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve aysaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.