Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6372 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15066 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile (Kadıköy 2. Aile) MahkemesiTARİHİ : 05/04/2012NUMARASI : 2011/343-2012/352Davacı-karşı davalı İ.. H.. A.. ile davalı-karşı davacı S.. A.. aralarındaki alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen görevsizliğine dair İstanbul Anadolu 6. Aile (Kadıköy 2. Aile) Mahkemesi'nden verilen 05.04.2012 gün ve 343/352 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı İ.. H.. A.. vekili ile davalı-karşı davacı S.. A.. vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı-karşı davalı İ.. A.. vekili, dava ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; evlilik birliği devam ederken satın alınıp, davalı eş adına trafik kaydı oluşturulan SYA plakalı aracın satın alınma tarihi olan 2009 tarihi itibariyle edinilmiş mal olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve ayrıca davalı adına tapuda kayıtlı bulunan iki adet taşınmazın 900 TL olan kira gelirinin davalı adına bankaya yatırıldığını, bu miktarın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı-karşı davacı Sema Atik vekili; davacının açtığı dava ve karşı davanın reddine karar verilmesini savunmuş, harç yatırarak usulüne uygun olarak açtığı ve birleştirilen karşı dava ile de, evlilik devam ederken satın alınıp davalı eş adına tapuya kaydedilen 262 ada parselde kayıtlı bulunan 2 ve 3 numaralı bağımsız bölüm meskenlerin, boşanma davasından hemen sonra 3. şahsa muvazaalı olarak satıldığını belirterek, iki adet dairenin tapu kayıtlarının iptaliyle % 50 payının vekil edeni adına tapuya kayıt ve tescilini ya da fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL. bedel ile kişisel eşya ve ziynet eşyası karşılığı şimdilik 1.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; "...davaya konu otomobil her ne kadar evlilik birliği içerisinde edinilerek davalı adına trafiğe tescil edilmiş ise de, bu araç üzerinde davacı ve davalı ile %50 hisse itibariyle ortak oldukları şirketin borcundan dolayı 31.10.2011 ödeme tarihli 65.000 TL bedelli emre muharrer senet nedeniyle icra takibi yapılıp araca haciz konulup satılacağından bu otomobil üzerinde davacı tarafın herhangi bir alacak iddiası dinlenemez. Çünkü, davaya konu araç tarafların ve ortak şirketlerinin borcundan dolayı satılma aşamasındadır. Bizzat davacının da borcundan ötürü satılacağından bu otomobilde davacının katılma alacağı kalmamıştır. Davacı S.. A.. tarafından davalı İ.. A.. aleyhine açılan Çakmak'ta bulunan taşınmazın muvazaaya dayalı tapu iptali ve tesciline ilişkin davaya gelince; davanın hukuki sebebi açıkça muvazaa nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasından ibaret olup davaya bakmaya görevli mahkeme Aile Mahkemeleri olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Görev hususu ise yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. Bu nedenle davacı S.. A.. tarafından muvazaaya dayalı Tapu İptal ve tescil davasının mahkememizin işbu davasından tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı S.. A.. ayrıca katılma alacağı da talep etmiş ise de taraflar arasında Kadıköy 3. Aile Mahkemesi'nde görülen dava henüz derdest olup sonuçlanmadığından bu nedenle evlilik birliği devam ettiğinden boşanmanın kesinleşmesinden sonra bu talep hakkında dava açılması da mümkün olduğundan bu konuda herhangi bir hüküm kurulmamış, her ne kadar kişisel eşya ve ziynet eşyası yönünden de davacı S.. A.. şimdilik 1.000 TL katılma alacağını talep etmiş ise de ziynet eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden delilleri değerlendirildiğinden ispat edilemediğinden reddine ve davacı H.. İ.. A.. tarafından, davalı S.. A.. aleyhine açılan ve S.. A.. adına tapuda kayıtlı iki adet taşınmazın kira gelirinden kaynaklanan şimdilik 1.000 TL’nin tahsiline ilişkin davaya gelince; taraflar arasında boşanma davası henüz sonuçlanmadığı, boşanmaya karar verilmediği gibi kira geliri de ispatlanamadığından, H.. İ.. A.. tarafından açılan davanın reddine," karar verilmiştir. Hüküm; süresi içinde davacı-karşı davalı İ.. A.. vekili ile davalı-karşı davacı S.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar, 26.06.1997 tarihinde evlenmiş, 01.03.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.02.2012 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.Dava konusu 262 ada parselde kayıtlı bulunan ve nolu bağımsız bölüm daireler, evlilik birliği devam ederken 14.12.2007 tarihinde satış yoluyla İ.. A.. adına tapuda kayıtlı iken, 11.04.2011 tarihinde satışı suretiyle davada taraf durumunda bulunmayan, nolu daire E.. K.. adına, nolu daire ise, 1/2'şer payla L.. ve A.. E.. adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır.Kural olarak, tapu iptali ve tescil davaları kayıt malikine kayıt maliki ölmüş ise, mirasçılarına karşı yöneltilir. Dosya içeriğine ve iddianın ileri sürülüş şekline göre; dava konusu 262 ada parselde bulunan ve numaralı dairelere yönelik açılan davada kayıt malikleri veya mirasçıları davada yer almadığı gibi, muvazaalı olarak taşınmazların 3. şahıslara satıldığı belirtilmekle birlikte dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma payı alacağı isteğine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi'nde bakılacağını hükme bağlamıştır.Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulun'ca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Taraflar arasındaki boşanma davası kabul edilerek kesinleştiğine göre; Mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanıp, davaya Aile Mahkemesi olarak bakılması gerekirken, uyuşmazlık yanlış nitelendirilerek Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararının verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ayrıca; davacı S.. A.. tarafından, davalı İ.. A.. aleyhine, şiddetli geçimsizlik gerekçesiyle 01.03.2011 tarihinde açılan boşanma davası, Kadıköy 3. Aile Mahkemesi'nin 15.12.2011 tarih, 2011/183-1064 Esas ve Karar sayılı dava dosyasının yapılan yargılamaları sonucunda kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verildiği ve boşanma kararının, temyiz edilmeden 09.02.2012 tarihinde kesinleştiği, dava dosyasına ekli bulunan boşanma dava dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.Bu davanın karara bağlandığı 05.04.2012 tarihinde taraflar arasında görülen boşanma davası kabul edilerek boşanma kararı yukarıda açıklandığı üzere, 09.02.2012 tarihinde kesinleştiğine göre, davacı-karşı davalı İ.. A.. vekilinin açtığı 900 TL kira paralarına ilişkin dava ile davalı-karşı davacı S.. A.. vekilinin açtığı kişisel eşya ve ziynet eşyası karşılığı şimdilik 1.000 TL alacağa ilişkin ret kararı yerinde bulunmamaktadır. Taraflar hakkındaki boşanma kararı kesinleştiğinden, her iki dava ile ilgili taraf delilleri toplanarak, dosyadaki diğer tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir.Davacı-karşı davalı İ.. A.. vekilinin araç hakkında açtığı davanın reddine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu YA plakalı 2010 model BMW araç, 15.10.2009 tarihinde satın alma yoluyla davalı-karşı davacı S.. A.. adına trafik kaydına tescil edilmiştir. Dava konusu araç, edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinilmiş olup, aracın satın alma tarihi ve davacı tarafın iddiaları dikkate alındığında bu araca ilişkin dava, katılma alacağı isteğine ilişkindir. Dava konusu bu araç, mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere, tarafların ve ortak oldukları şirketin 3. şahsa borcu nedeniyle İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün 2011/22959 Esas sayılı takip dosyasında 08.12.2011 tarihinde yapılan Kambiyo Senetlerine mahsus takip sonrasında, dava konusu araç üzerine 04.01.2012 tarihinde haciz konulduğu ve daha sonra dava konusu aracın ortak borç nedeniyle 16.06.2011 tarihinde 96.600 TL bedelle satıldığı, söz konusu borç ödendikten sonra 25.300,42 TL para kaldığı ve bu paranın da eldeki bu dava nedeniyle tedbiren taraflara verilmediği, ilgili icra takip dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.Bu açıklamalara göre; araç yönünden davacı vekilinin talebi, değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan, usul ve Yasaya aykırı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı İ.. A.. vekili ile davalı-karşı davacı S.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 388/4 (HMK. m. 297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde davacı-karşı davalı İ.. A..'a iadesine ve 209,00 TL peşin harcın da istek halinde davalı-karşı davacı S.. A..'e iadesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.