Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6323 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5507 - Esas Yıl 2013





16. Hukuk Dairesi 2013/5507 E. , 2013/6323 K.TARAF KOŞULUDAVA ŞARTIÖN İNCELEME DURUŞMASIHUKUKİ DİNLENİLME HAKKIHAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREHUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 114HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 297HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) MaddeTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Cuma Köyü 1103 parsel sayılı 1400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle paylı olarak davalı Mehmet ile davalıların miras bırakanı Süleyman adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın hüküm kurulması olanaksız olduğu halde davada taraf olarak yer alan Resmiye 'ye tebliğ edilmek üzere gönderilen dava dilekçesi, “belirtilen adresin yanlış olduğu, muhattabın yeni adresinin bilinemediği" şerhi verilerek iade edildiğinden muhataba tebliğ edilememiş, mahkemece bu eksiklik giderilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında hak düşürücü süre yer almamış olmakla beraber aynı Kanunun ön inceleme ve tahkikat başlıklı 320/2. maddesinde "Daha önce karar verilemeyen hallerde mahkeme ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler, daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder.....” hükmünü öngörmüştür. Ayrıca hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak HMK'nın madde 297/1-c bendi gereğince, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca, tarafların hukuki dinlenilme hakkı bağlamında ve belirtilen usul kuralları gereğince mahkemece, ön inceleme duruşması yapılarak hak düşürücü süre hakkında tarafları dinledikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya üzerinde karar verilmesi de isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,06.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.