Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6298 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 19757 - Esas Yıl 2010





Davacı vekili dilekçesinde, davalıların murisi ve davacının kardeşi olan M'nin Noterde düzenlenen 10.08.2004 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davacıya bıraktığını, vasiyetnamenin Sulh Hukuk Mahkemesi'nde okunduğunu belirterek vasiyetnamenin tenfizini (yargılamada tenfiz ile tapu iptali ve tescil) talep etmiştir.Davalılar vasiyetnameyi Sulh Hukuk Mahkemesi'nde okunurken kabul etmediklerini, itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini dilemişler, davalı vekili ise 30.05.2006 tarihli tespiti ile saklı payın tenkisi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, (..) parsel yönünden davanın reddi, (..), (..) parsel taşınmazlardaki muris hissesinin iptali ile davacı adına tescili, (..), (..) ve (..) parsellerde kayıtlı taşınmazların davalılara intikalinin muristen kaldığı anlaşılmakla davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline hükmedilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak tenkis iddiası defi yoluyla (süreye tabi olmaksızın) her zaman ileri sürülebilir. İşbu davada da davalı taraf, yasal mirasçı olan davalıların saklı payının zedelendiğini belirterek, saklı paylarının gözetilerek tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.Bu durum karşısında mahkemece, davalı tarafça ileri sürülen tenkis definin incelenmesi sonucu uyarınca hüküm tesis olunması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.