Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6289 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4702 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 12 - 2012/240517MAHKEMESİ : Bilecik Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 19/07/2012 gün ve 2011/165 E. 2012/137 K.SUÇ : Taksirle öldürme TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın maktüle yönelik eyleminin sübutu kabul takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;Ancak;Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık Fatih'in nikahsız olarak birlikte yaşadığı, Melek ile aynı zamanda sanıkla akraba olan maktülün ilişki kurduğu, Melek'in sanıkla birlikte yaşadığı evi terketmesi üzerine, olaylarla ilgili dedikodu yayıldığı, bu dedikodulara içerleyen sanığın annesi ile kızkardeşinin maktülün ailesine ait eve giderek evde kimse yokken camlarını kırıp eve zarar verdikleri, olay üzerine kolluğun geldiği işlem yaparak köyden ayrıldığı, bu aşamadan sonra eve gelip olayı öğrenen maktülün, sanığın ve ailesinin yaşadığı eve gidip, "cam nasıl kırılırmış size göstereceğim" diyerek, evin camlarını kırdığı, evde bulunan sanığa ve yakınlarına saldırdığı, sanığın kamyonete binerek evden ayrılmak istediği, sanığın hareket ettiğini gören maktülün kestirme yoldan önüne çıktığı, bu noktada fren izi oluşarak sanığın durduğu, maktülün sanığa ve aracına vurmaya başladığı, aracın camlarını kırdığı, bu arada araçta bulunan tüfeğin de boğuşma sırasında ateş aldığı, ancak kimseye isabet etmediği, sanığa ve aracına zarar veren maktül yatıştıktan sonra yol boyunca yürümeye devam ettiği, kavganın yaşandığı yerden 200 metre kadar uzaklaştığında sanığın araçla, olayın verdiği öfkenin etkisi ile süratle harekete geçtiği, süratli bir şekilde aracın sağ ön tarafı ile maktüle çarparak onu yolun iki metre kadar dışına fırlattığı, olay yerinde durmadan ve yavaşlamadan yoluna devam ederek kaçtığı, maktülün ağırlıkla vücudunun sol tarafından aldığı yaralar ve omurga kırıkları nedeniyle olay yerinde öldüğü olayda; sanık ile maktül arasındaki husumet, ölümle sonuçlanan olaydan hemen önce meydana gelen olaylar, sanıkla maktül arasında çıkan ve olay sırasında halen devam eden kavga, bir önceki olay yerinde fren izi olmasına rağmen çarpma noktasında fren izi bulunmaması, çarpmaya rağmen sanığın durmaması veya yavaşlamaması, havanın aydınlık, saatin gündüz olması, olay yerinde görüşü engelleyen bir unsur bulunmaması, maktülün hareket halindeki sanığa saldırıya geçtiği savunulmasına rağmen aracın maktüle sanığın bulunduğu tarafla değil, sağ ön tarafı ile çarpmış olması, maktülün aldığı darbenin vücudun ve başın sol tarafı ile omurgada yoğunlaşması, yolun dar ve engebeli olmasına, sanığın durduğu yerden yeni harekete geçmiş olmasına ve hızlı gitmeyi gerektiren bir neden olmamasına rağmen sanığın aşırı süratli olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın maktülün eylemlerine yönelik öfke ve kızgınlıkla araçla kasten çarparak maktülü öldürdüğü gözetilip, sanığın ve maktülün karşılıklı eylemlerinin niteliği ve ağırlığı değerlendirilerek, sanık hakkında haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan hüküm kurulması yerine, delillerin takdirinde hataya düşülerek taksirle ölüme neden olma suçundan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafıinin ve katılan Sinan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 17/12/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.