Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6285 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4280 - Esas Yıl 2012





İstemin Özeti : Mersin 1. İdare Mahkemesince verilen 27/12/2011 tarihli ve E:2011/542; K:2011/1948 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.Danıştay Tetkik Hâkimi : Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAHüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:Dava, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapan davacının, hakkında yürütülen soruşturma sonucu 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(ı) maddesi uyarınca ve bir alt ceza uygulanmak suretiyle kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 14.02.2011 tarihli ve 684-4940 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.İdare Mahkemesince, İl Milli Eğitim ... Müdürü olan davacı tarafından verilen talimat doğrultusunda “.... projesi” ile ilgili olarak düzenlenen 30.09.2009 tarihli belgenin davacı tarafından da imzalandığı, söz konusu belgenin sonraki bir tarihte evrak kayıt defterine daha önce kayıt numarası verilmiş bir belgenin alt kısmına yazıldığı, her ne kadar başka bir evraka ait kayıt numarasına söz konusu belgenin eklendiği sabit olsa da, bu durumun evrakın gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği ve gerçeğe uygun olmadığı anlamına gelmeyeceği, nitekim söz konusu projenin tamamlanarak oyuncakların dağıtımının sağlandığı, dolayısıyla davacıya atfedilen fiil nedeniyle kamunun herhangi bir zarara uğramasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.Bakılan olayda olduğu gibi birden fazla kamu görevlisine yönelik olarak yine çoğunlukla iç içe geçmiş birden fazla isnadın soruşturulduğu ve çoğu disiplin uygulamalarına nazaran göreceli biçimde karmaşık durumlarda, her bir kamu görevlisine yöneltilen isnadın hem fiil hem sorumluluk bağlamında ayrıştırılması, gerek soruşturma aşaması gerekse sağlıklı bir yargısal denetim için önemi yadsınmaz bir gerekliliktir. Dava dosyası ekinde rapor olarak bulunan ve birden fazla kamu görevlisine ilişkin olarak yürütülen soruşturma sonucunda; davacı hakkında, 02.10.2009 tarihinde 2. .... kampanyası komisyon toplantısı yapılmadığı halde yapılmış gibi, yine aynı tarihte ... Firması tarafından kampanya için bir fotokopi makinası teslim edilmiş ve bu makinenin de firmanın bulunduğu taahhütlerle kabulü ve kampanyada kullanılması yönünde karar verilmiş gibi gösterildiği şeklinde gerçeği yansıtmayan davranışlarda bulunduğundan bahisle dava konusu işlem tesis edilmiştir. Her ne kadar işlemin dayanağı olan 16.12.2010 tarihli ve 9092/43,17 sayılı raporda; Valilik Makamına hitaben kaleme alınan 30.09.2009 tarihli yazıya verilen evrak kayıt numarasının başka bir evraka ait olduğu ve evrak zimmet defterine kayıtlı olan aynı sayılı başka bir evrakın da bulunmadığı, dolayısıyla anılan belgenin resmi kayıtlarda yer almadığı, söz konusu belgeyi başka bir belgeye ait olan çıkış numarasına yazmanın mevzuata aykırı olduğu, alınan ifadeler ve yapılan incelemeler ışığında söz konusu belgede imzası bulunan davacının 657 sayılı Yasanın 125/D-(f) maddesi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği görülmekte ise de, bu teklif uyarınca tesis edilmiş bir işlemin iş bu davaya konu edilmediği, dava dilekçesinde davacının açık biçimde 14.02.2011 tarihli ve 684-4940 sayılı işlemin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır.Yukarıda ayrıntılı biçimde belirtildiği üzere, dava konusu edilen ve yürütülen bir projeye ilişkin olarak toplantı yapılmış ve bir takım kararlar alınmış gibi gösterildiği şeklinde gerçeği yansıtmayan davranışlarda bulunduğundan bahisle tesis edilen işlemin dava konusu edildiği bu uyuşmazlıkta, soruşturma kapsamındaki isnatların ve olayların genel bütünlüğü göz ardı edilmeden ve fakat sadece işleme dayanak alınan isnadla sınırlı biçimde inceleme yapılması ve uyuşmazlığın bu şekilde çözümlenmesi gerekirken, soruşturma kapsamında bulunan fakat dava konusu işleme gerekçe yapılmayan bir takım başka hususların incelenmesi suretiyle hüküm kurulduğu anlaşıldığından temyize konu kararda bu nedenle hukuka uyarlık görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.