Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 627 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13662 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasındaki davadan dolayı .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.04.2014 gün ve 2011/352 esas 2014/217 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 6.4.2015 gün ve 17090-4853 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.Davacı, mülkiyeti köy tüzel kişiliğine ait olan çekişme konusu 245 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalılar tarafından işletilen bir tesisin yer aldığını, taraflar arasında taşınmazın kullanımına ilişkin sözleşme bulunmadığı gibi davalıların bu kullanıma ilişkin herhangi bir ödeme de yapmadıklarını ileri sürerek, ecrimisil istemiş, yargılama sırasında taşınmazın ....'ne temlik edilmesi nedeniyle kooperatif tarafından davaya devam edilmiştirDavalılar, husumetin yanlış yöneltildiğini, tesisin .... tarafından işletildiğini, ayrıca taşınmazın 1967 yılında 50 yıllığına kiralandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalılardan ...'ın tapu kaydındaki şerhe dayalı olarak taşınmazı kullandığı gerekçesiyle bu davalı bakımından davanın reddine, ... bakımından ise tapu kaydına veya sözleşmeye dayalı bir hakkı olmadan taşınmazı işgal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairece; ''...davanın ... ve ... aleyhine açıldığı, bilahare ....'nin davaya dahil edildiği, mahkemece şirket hakkında davanın kabulüne, davalı ... hakkında reddine karar verilip diğer davalı ... hakkında ise hüküm kurulmadığı, bilindiği üzere; usul hukukumuzda davaya dahil diye bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi, hakkında hüküm kurulmasına da olanak olmadığı, somut olayda; HMK'nın 124. maddesinin uygulama koşullarının da oluşmadığı, hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazın şirket tarafından kullanıldığı saptandığına göre davacının taşınmazı kullanan kişi aleyhine her zaman dava açabileceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de; davalı ... bakımından olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olmasının da isabetsiz olduğu'' gerekçesiyle bozulmuş, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden ve Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere içeriğinden davaya dahil edilen "...." müdürünün davalı ... olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda; davacının davalı gösterdiği ...'ın taşınmazı kullanan ve davaya dahil edilen şirketin yetkilisi olduğu tartışmasız olup HMK'nın 124. maddesinin 3. ve 4. fıkraları göz önünde tutulduğunda, şirketin davaya dahil edilerek aleyhinde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik olmadığı gibi eldeki davanın şirkete yöneltmesi yerine şirketin yetkilisi olan kişiye yöneltmesinin kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır.Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairenin, 06.04.2015 tarihli, 2014/17090 Esas, 2015/4853 Karar sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olan Mahkemenin 29.04.2014 tarihli, 2011/352 Esas, 2014/217 Karar sayılı kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.316.67.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.