Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6262 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8190 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/04/2014NUMARASI : 2011/447-2014/173Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, borçlu M... ait taşınmazın cebri icra ile satışı sonrası davalı Ziraat Bankası A.Ş.'nin alacağının ipoteğe bağlı olduğu gerekçesi ile davalı dosyasına ödeme yapıldığını, oysa davalının alacağının ipoteğe bağlı olmadığını, ipoteğe bağlı olduğu kabul edilmesi halinde davalının genel haciz yolu ile takip yapması nedeniyle takibinin geçersiz olduğunu, diğer davalıların ilk haczi koyan dava dışı alacaklı ile garameye sokulduğunu, oysa garame şartlarının oluşmadığı gibi sıra cetvelinde pay ayrılmayan alacaklıların icra dosya bilgilerinin yazılmadığını ileri sürerek, davalı Ziraat Bankası A.Ş'nin takibinin ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı Ziraaat Bankası'nın giriştiği takibin iptalini, takibin tarafı olmadığı için isteyemeyeceği, davalı bankanın ipoteğinin üst sınır ipoteği olması nedeniyle alacağın ipoteğin kapsamında olduğu, diğer davalıların alacağının amme alacağı olduğu, bu nedenle garameye sokulmalarının doğru olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, davacı yanca, davalı Ziraat Bankası'nın alacağının ipotek kapsamında bulunmadığı, aksi düşünülse dahi girişilen takip yolunun yanlış olduğu, diğer davalıların ise, yasal şartları haiz olmadıkları halde garameye sokuldukları ileri sürülerek, sıra cetvelinin iptali istenmiştir. Şikayet konusu hususlar, takip hukuku hükümlerine (İİK 138. md.) aykırı hareket edildiği noktasında toplanmakta olup, alacağın esasına veya miktarına yönelik değildir. Bu itibarla, işbu davaya bakmakla görevli mahkeme icra hukuk mahkemesidir. Bu durumda, mahkemece, HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.