Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 624 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 717 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesi TARİH :21.09.2010 NUMARASI :2010/294 E. 2010/326 KTaraflar arasındaki “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti” davasından dolayı İzmir Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.09.2010 gün ve 2010/294 E. 2010/326 K. sayılı kararın; Özel Daire bozma ilamının 1 numaralı bendinde yer alan ve muhtesatın davalıya aidiyetinin araştırılması gereğine işaret eden gerekçe yönünden bozulmasını, 2 numaralı bendinde yer alan ve yapı için bulunan değere ayrıca endeks ilavesi yapılamayacağı yönündeki gerekçe bozma kapsamında bulunmadığından sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dair verilen ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 15.04.2011 gün ve 2011/18-20 E. 2011/172 K. sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir.KARAR DÜZELTME İSTEYEN: Davacı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.Yerel Mahkemece “davanın kabulü ile davalıya ait zemin üstü değerinin 27.784,83 TL olduğunun tespitine ve bu bedelin davalıya verilmesine” dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Özel Daire bozma ilamının (1) numaralı bendinde yer alan, “…yapının davalıya aidiyetinin yöntemince araştırılıp kesin olarak tespit edilmeden bina bedelinin davalıya ödenmesinin isabetsiz olduğu” ve (2) numaralı bendinde yer alan, “yapı için değerlendirme tarihi olan 2008 yılı birim fiyat listesine göre yapılan değerlendirme sonucu bulunan değere ayrıca endeks ilavesi yapılamayacağı” gerekçeleriyle bozulmuş; Yerel Mahkemece her iki bozma nedenine karşı direnilmiştir.Direnme kararının davacı vekilince temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulu;“… 1- Özel Daire bozma ilamının (1) numaralı bendinde yer alan bozma gerekçesi yönünden; … Yerel Mahkemece; zemin paydaşlarının da eldeki davada taraf olmadıkları göz önünde bulundurularak, zemin üzerindeki binanın gerçekten davalıya ait olup olmadığı yönünde tarafların bildireceği tüm deliller toplanıp değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmelidir.Belirtilen nedenlerle; aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, eksik inceleme sonucu davanın kabulüne dair verilen kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.2- Bozma ilamının (2) numaralı bendinde yer alan bozma gerekçesine gelince; Yerel mahkemece, ‘yapı için değerlendirme tarihi olan 2008 yılı birim fiyat listesine göre yapılan değerlendirme sonucu bulunan değere ayrıca endeks ilavesi yapılamayacağına’ dair (2) numaralı bozma gerekçesine karşı da direnildiği belirtilmekte ise de; Özel Daire bozma ilamının (1) numaralı bendinde açıklanan bozma nedeni karşısında, aynı ilamın (2) numaralı bendinde gösterilen bozma nedeninin “kabule göre” bozma, daha açık bir ifadeyle tamamen eleştiri niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında, bozmada işaret edilen bu tür eleştirilere karşı direnilmesi mümkün olmadığından, Hukuk Genel Kurulu'nca da incelenmesi olanaklı değildir.” Gerekçesiyle;“1- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,2- Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma kapsamında bulunmadığından, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına” karar vermiştir.Davacı vekili, kararın salt 2 numaralı bendi yönünden karar düzeltme isteminde bulunmakta olup, ‘bozma ilamının 2. bendinin de bozma olarak düzeltilmesine karar verilmesini’ talep etmektedir.Görüldüğü üzere; Yerel Mahkemece Özel Daire bozma ilamının birinci bendini teşkil eden, yapının davalıya aidiyetinin yöntemince araştırılması nedenine dayanan bozma sebebine direnilmiş ve muhtesatın davalıya ait olduğunun kesin olarak belirlendiği temeline dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Özel Daire bozma ilamının birinci bendi dışında kalan ve mahkemenin kabul suretine nazaran sevk olunan, yapı bedeli için ayrıca endeks ilavesi yapılamayacağına ilişkin bulunan ikinci bozma nedenine karşı da Mahkemece direnilmiştir.Davacı vekilinin temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulu’nca, Özel Daire bozma ilamının birinci bendine ilişkin bozma nedeni usul ve yasaya uygun bulunarak, Yerel Mahkemenin birinci bende ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.Ne var ki; Özel Daire’nin ikinci bozma nedeninde, Mahkemenin kabul suretine nazaran, eleştiri ve yol gösterme amacıyla; muhtesata değer biçilirken ayrıca endeks uygulanmayacağı belirtilmiştir. İlk bozma nedenine göre yapılacak araştırma sonucunda muhtesatın davalıya ait olmadığı sonucuna varılırsa, muhtesat bedelinin hesaplanması ve dolayısıyla endeks ilavesi gerekip gerekmediğini düşünmeye gerek kalmayacaktır. Şu hale göre, hem Özel Daire’nin hem de Hukuk Genel Kurulu’nun 1 numaralı bozma gerekçelerinde; muhtesatın davalıya aidiyeti, bir başka ifadeyle dava konusu yapı üzerinde davalının hakkı ve davalı sıfatı tartışma konusu edilip, Yerel Mahkeme bu yönde usulüne uygun araştırma yapmaya sevk edildiğinden; açıklanan bu ilk aşama çözüme ulaştırılmadan, Özel Daire bozma ilamının değer biçmeye ilişkin 2 numaralı bendi ile ilgili kısmın bu aşamada Hukuk Genel Kurulu’nca incelenmesi ve sonuca bağlanması olanaklı değildir.Karar düzeltme dilekçesinde sözü edilen ve emsal gösterilen Hukuk Genel Kurulu kararında, tarafların sıfatı ve dava konusu hak yönünden Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında öncelikle halledilmesi gereken bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi, Özel Daire’ce başka bir bozma nedeni de sevk edilmemiştir. Bu itibarla, Özel Daire bozma ilamında tek bozma nedeni olan o davanın konusu yapıya biçilen değere ilişkin Hukuk Genel Kurulu’nca doğrudan inceleme ve değerlendirme yapılarak sonuca ulaşılmış olmasının, eldeki dava yönünden emsal teşkil etmesi düşünülemez.Sonuç olarak, eldeki davada Özel Daire bozma ilamının 2 numaralı bendinde gösterilen bozma gerekçesinin, aynı ilamın 1 numaralı bendinde açıklanan bozma nedeni karşısında tamamen yol gösterme, eleştiri niteliğinde ve kabule göre bozma olup, anılan bozma gerekçesine karşı yerel mahkemece direnilemeyeceği ve buna bağlı olarak anılan bozma gerekçesinin bu aşamada Hukuk Genel Kurulu'nca incelenip sonuçlandırılması olanağının bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.Hal böyle olunca; davacı vekilinin karar düzeltme isteminin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekir.S O N U Ç: Temyiz ilamında ve yukarıda açıklanan nedenlerle; 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3 ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 185.00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine; Harçlar Kanunu uyarınca 38.20 TL ilam harcının karar düzeltme talep edenden alınmasına, 12.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.