Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6236 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6080 - Esas Yıl 2012





Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR HMK.nun 367/2. maddesi gereğince gayrimenkul ve buna ilişkin ayni haklarla ilgili hükümler kesinleşmedikçe icra edilemezler. Buna karşılık gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan, gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara yönelik ilamlar kesinleşmeden icraya konulabilir. Somut olayda, takip dayanağı ilam İİK' nun 277 ve müteakip maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası sonucunda, aynı yasanın 283/2. maddesi gereğince bedele hükmedilmesi ilamıdır. Bu tür kararlarda amaç yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağının tahsili olanağını sağlamaktan ibaret olup, tapu kaydının iptaline yönelik bir hüküm yer almaz. Bu nedenle söz konusu ilam bu haliyle ayni değil şahsi hak doğurur nitelikte olup HUMK.nun 443/4.maddesi kapsamında kalmadığından infazı için kesinleşmesi şartı aranmaz. O halde mahkemece, bedele dönüşen tasarrufun iptali ilamında hükmedilen alacağın kesinleşmeden takibe konabileceği nazara alınarak, borçlunun faize ilişkin itirazları incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle takibin iptali yönünden hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HMK. nun 371.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HMK.nun 388/4. (HMK 297/4 ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.