MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:I-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun'un 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK'nun 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından sanık ... ...'in temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Sanığın, diğer sanık ... ile birlikte müştekiye ait çiftlik evine camı kırmak suretiyle girerek, suça konu eşyaları, evin önünde bulunan araca yükledikleri sırada, gelen ihbar üzerine kolluk tarafından olay yerinde yakalanmaları şeklinde gerçekleşen eylemde, suça konu eşyaların, kolluk tarafından el konularak, müştekiye iadesinin sağlandığının anlaşılması karşısında, teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık suçunda uygulanma koşulları bulunmayan TCK'nın 168/1. maddesi gereğince ceza indirimine gidilmek suretiyle eksik ceza tayini ile müştekinin, eşyalarının Jandarma tarafından iade edilmesi nedeniyle zararının bulunmadığı yolundaki beyanı üzerine mala zarar verme suçu bakımından kurulan hükümde de aynı maddenin uygulanarak, ceza indirimine gidilmesi ve sanığın adli sicil kaydında yer alan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/32 Esas, 2009/351 Karar sayılı 27.04.2009 tarihinde kesinleşen 1 yıl hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ilamın TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas bulunduğunun gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,III-Sanık ... hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları ile sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;Sanığın, diğer sanık ... ile birlikte müştekiye ait çiftlik evine camı kırmak suretiyle girerek, suça konu eşyaları, evin önünde bulunan araca yükledikleri sırada, gelen ihbar üzerine kolluk tarafından olay yerinde yakalanmaları şeklinde gerçekleşen eylemde, suça konu eşyaların, kolluk tarafından el konularak, müştekiye iadesinin sağlandığının anlaşılması karşısında, teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık suçunda uygulanma koşulları bulunmayan TCK'nın 168/1. maddesi gereğince ceza indirimine gidilmek suretiyle eksik ceza tayini ile müştekinin, eşyalarının Jandarma tarafından iade edilmesi nedeniyle zararının bulunmadığı yolundaki beyanı üzerine mala zarar verme suçu bakımından kurulan hükümde de aynı maddenin uygulanarak, ceza indirimine gidilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının sanık ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Suç tarihinde sabıkasız olan sanık ... hakkında atılı hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hürriyeti bağlayıcı cezaların, ertelenmesine karar verilmiş olması şeklinde yasal olmayan gerekçe ile sanık hakkında CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair yazılı şekilde karar verilmesi,2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27/12/1993 gün ve 4/169-354 sayılı kararı uyarınca konut dokunulmazlığını ihlal suçunda korunan yararın kişi hürriyeti olduğu, bir yerin konut olarak kabul edilebilmesi için orada fiilen oturulması ya da o yerin konutun eklentisi niteliğinde olması gerektiği, müştekinin aşamalarda, suça konu ikametin 2 yıl öncesinden satılığa çıkarıldığı, bu yerde fiilen oturmadıkları, ancak daha öncede hırsızlık olayları meydana geldiği için zaman zaman kontrol ettikleri yolunda beyanda bulunduğu, nitekim yakalama tutanağında da hurda demirler, musluk bataryaları gibi eşyalara el konulduğu, müşteki tarafından çalındığı iddia olunan kıyafet, fotoğraf makinesi gibi eşyaların, sanıkların aracından ele geçirilmediği gibi, müştekinin anlatımları da dikkate alındığında, bu eşyaların daha önceki hırsızlık olaylarında çalınmış olabileceği, mahallinde icra edilen keşif sonrası alınan olay yeri fotoğraflarının incelenmesinde de suça konu yerin olay tarihinde kullanılmadığının anlaşıldığı, müştekinin daha sonra oturmak üzere bu yeri geçici olarak terk ettiğine dair bir iddia ve tespitin de bulunmadığı değerlendirilmekle, yasal unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan sanıkların beraatleri yerine yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de,3-Atılı suçun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle TCK'nın 119/1-c maddesi uyarınca ceza arttırımına gidildiği sırada kanuni tanıma uygun şekilde 1 kat arttırım yapılması gerekirken, ½ oranında arttırım yapılmak suretiyle eksik cezaya hükmolunması,4-Sanık ...'in adli sicil kaydında yer alan ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/32 Esas, 2009/351 Karar sayılı 27.04.2009 tarihinde kesinleşen 1 yıl hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ilamın TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas bulunduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 26.4.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.