MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:5252 sayılı Türk Ceza Yasası'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasa'nın 9. maddesinin üçüncü fıkrasında, lehe Yasa'nın saptanmasında başvurulacak yöntem düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca, önceki hükümde sabit kabul edilen olaya, önceki ve sonraki Ceza Yasaları'nın ilgili tüm hükümlerinin birbirlerine karıştırılmaksızın uygulanmasını ve her iki yasaya göre ayrı ayrı sonuçlar belirlenmesini gerektirmektedir.Bu belirleme, herhangi bir inceleme, araştırma, kanıt tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmeyen; eylemin suç olmaktan çıkarılması, ceza sorumluluğunun kaldırılması ya da önceki hükümle belirlenen cezanın bir değerlendirme ve takdiri gerektirmemesi gibi hallerde, evrak üzerinde yapılabilecektir.Ancak; sonraki yasa ile suçun unsurlarının veya özel hallerinin değiştirilmiş olması, cezanın, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi gözetilerek tayin ve takdirinin gerekmesi, artırım ve indirim oranlarının belirlenmesinin takdiri gerekmesi, seçimlik cezalardan birinin tercihinin söz konusu olması, seçenek yaptırımların ya da cezanın kişiselleştirilmesini gerektiren hallerin değerlendirilmesinin gerekmesi gibi durumlarda, duruşma açılarak değerlendirme yapılmalıdır.İnceleme konusu karara gelince;Hükümlünün; bir arkadaşları yakınanı su istemek bahanesi ile oyalarken diğer arkadaşı ile birlikte şahsi çeviklik göstererek yakınanın evinin penceresinden girip pek fahiş değerdeki eşyaları çalması şeklindeki eylemleri ile ilgili olarak;1)Hükümlünün eyleminin 5237 sayılı Yasa'nın 142/1-b maddesine uyduğu halde aynı Yasa'nın 142/2-b maddesi ile uygulama yapılması,2-5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/2. maddesindeki suçun öğelerinin farklı olduğu, eylemin 5237 sayılı Yasa'nın 142/1-b. maddesindeki hırsızlık suçunun yanı sıra aynı Yasa'nın 116/1 ve 119/1-c. maddelerindeki konut dokunulmazlığını bozmak suçlarını da oluşturduğu gözetilmeden, bu konuda değerlendirme yapılmadan karar verildiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Yasa'ya göre hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak suçlarını oluşturan eylemleri nedeniyle de uygulama yapılarak sonucuna göre lehe olan yasa belirlenip uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi ve bunun için duruşma açılarak, bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının nedenleri de gözetilerek hüküm kurulması gerekirken dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi,3-Hükümlünün deneme süresi içinde işlediği suçun bihakkın tahliye tarihinden önce işlendiğinin ve şartlı tahliyeyi kaldırmaya elverişli nitelikte olup olmadığının denetimi için gerekli olmasına rağmen anılan suça ilişkin kararın kesinleşme şerhli örneğinin ve 4616 sayılı Yasa gereğince hazırlanan müddetnamenin dosya içine konulmaması,4) Kabule göre dea-Suç ve karar tarihine göre, hükümlünün cezasından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesinin, 08/07/2005 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki metnine göre, 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla cezaya hükmedilmesi,b-Hükümlünün üzerina atılı suçların gerektirdiği temel cezanın alt sınırına göre, 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddelerini değiştiren 5560 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden önce işlenen suçlarda uygulama imkânı bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca uzlaşma girişimde bulunulmadan yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ...'ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, maddi ceza hukukuna ilişkin infaz aşamasındaki lehe uygulamaların kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gözetilerek, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.04.2016 oybirliğiyle karar verildi.