Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6141 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5330 - Esas Yıl 2010





Üsküdar 4. İcra Müdürlüğü'nün 2008/14529 takip sayılı dosya kapsamından; takip alacaklısı davacı şirket tarafından davalı hakkında adi takip yoluyla13.10.2008 ve 28.07.2008 tarihli faturalar dayanak alınarak 5.077.34.-TL. onarım bedelinin tahsilinin istendiği, davalı vekilinin süresi içindeki itirazı sonucu takibin durduğu anlaşıldığı gibi; itirazın iptali davasınında bir yıllık yasal süresi içinde açılmış olduğu tespit olunmuştur. Davalıya ait 04 .. 4183 plaka sayılı Hyundai marka aracın arızalanması sebebiyle davacı şirketin istihdam ettiği personelinin yönetiminde servise getirilirken 34 .. 82 plaka sayılı araçta 14.07.2008 tarihinde karıştığı trafik kazasında hasarlandığı ve davacı şirket tarafından aracın onarımı-nın yapılarak davalıya teslim olunduğu ve davacı şirket tarafından aracın onarı-mının yapılarak davalıya teslim olunduğu ve davacının mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketinden 4.844.05.-TL. tutarında tahsil ettiği sigorta bedelinden 2.000.00.-TL.'nin davalı tarafından 28.10.2008 tarihinde davacıya ödenmiş bulunduğu çekişmesizdir.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 104. Maddesi uyarınca, davacı şirketin istihdam ettiği kimselerin kusurları sonucu davalının aracının hasarlan-ması durumunda davacı oluşan hasarı gidermekle ve davalının gerçekleşen zararını tazminle ödevlidir. Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan 18.01.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da; Üsküdar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/83 D. İş sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporunda da hasarlı sonuçlu trafik olayı sebebiyle davalının aracında oluşan hasar sonucu 2.000.00-TL. değer kaybının mahsubu halinde takip konusu alacağın 844.05-TL. tutarındaki kısmı üzerinden davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm oluşturulması doğru olmamıştır. Çünkü, mahsup itiraz niteliğinde olup, mahkemece doğrudan gözetilir.Diğer yandan davası kabul edilen takip konusu alacak üzerinden takip alacaklısı davacı yararına icra inkar tazminatına mahkemece hükmedilebilmesi için İİK'in 67. Maddesinde öngörülen tüm koşulların birlikte gerçekleşmesi ve bu kapsamda alacağın davalı tarafından belirlenebilir yani likit olması zorunludur. Somut olayda davacı alacağı bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebilir olduğuna göre, likit değildir. Bu nedenle mahkemece davacı yararına %40 oranında icra inkar tazminatına da hükmedilmiş olması doğru değildir.İcra takibinde takip konusu alacağa reeskont faizi uygulanması istendiği halde; mahkemece , uygulanması gereken temerrüt faizinin niteliği açıklanmadan hüküm kurulması da kabul şekli bakımından doğru olmamıştır. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 1. Bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. Bent uyarınca kabulüyle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 09.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.