MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozmaHÜKÜM : Hükümlülük ve müsadereGereği görüşülüp düşünüldü:1- Sanık hakkında, tehdit suçundan doğrudan tayin edilen adli para cezasının miktarına göre, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca karar kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından katılan vekilinin temyiz isteğinin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE),2- 6136 sayılı Yasaya aykırı davranma ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanık müdafii ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Suç tarihinde sabıkasız olan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmalardaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususu tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunda bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren “6545 sayılı Yasanın 72. maddesi ile değişik CMK.nun 231. maddesinin (8) fıkrasına eklenenek cümle gereği denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez denildiğinden" bahisle CMK.nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.