Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6109 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24587 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RBorçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takip dayanağı ilamda 7.698,00 TL ana para, 4.478,74 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 12.126,74TL alacağa hükmedildiği halde, icra takibinde 12.126,74TL'nin asıl alacak olarak yazılarak faize faiz içerir şekilde talepte bulunulduğundan bahisle icra emrinin ilama uygun şekilde düzeltilmesini talep etmiştir.Mahkemece, takibe dayanak ilamın gerekçesine ve faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin genel prensibe göre faiz işletilecek asıl alacağın 7.698,00TL olması gerektiği, hükmün 1. fıkrasındaki "asıl alacağa yasal faiz işletilmesi" sözcüklerinden de bu sonucun çıkarılması gerektiğine dayanılarak şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.Takip dayanağı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı ilamında “ davanın kısmen kabulü ile; 7.698,00 TL ana para , 4.478,74 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 12.126,74 TL asıl alacağa dava tarihinden tahsil tarihine değişen oranlarda yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verildiği görülmektedir.İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili İcra Mahkemesi yorum yoluyla hükmü değiştiremez. (HGK'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar) O nedenle, sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez.Somut olayda borçlular aleyhine düzenlenen icra emrinde ilama uygun olarak 12.126,74 TL asıl alacak ve faizi talep edilmiştir. Bu durumda, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru değildir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.