Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6102 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1737 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Akyurt Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/11/2014NUMARASI : 2013/119-2014/227Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, Akyurt İcra Müdürlüğü'nün 2007/223 esas sayılı takip dosyası kapsamında hazırlanan 13.09.2011 tarihli sıra cetvelinde hukuka aykırı olarak davalının alacağının imtiyazlı alacak olmadığı halde satış bedelinden davalıya garameten pay ayrılmasına karar verildiğini, müvekkilinin alacak tutarının sıra cetveli kararında eksik gösterildiğini ve satış masraflarının eksik hesaplanması ile icra vekalet ücretinin satış masraflarına dahil edilmediğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile satış bedelinden haciz, satış ve diğer giderler düşüldükten sonra kalan bedelin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili idarenin alacağının vergi alacağı olduğunu bu nedenle öncelikli tahsil hakkının bulunduğunu, davacının alacağının eksik gösterildiği şeklindeki itirazın kabulünün mümkün olmadığını, dava sebeplerinin usul ve yasaya uygun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; satışa konu taşınmaza 05.02.2010 tarihinde davacı banka lehine haciz konulduğu, davalı idare lehine ise 06.04.2010 tarihinde haciz konulduğunun anlaşıldığı, sıra cetvelinde davalı idarenin takip alacak miktarının 12.187,56 TL olarak gösterilmesine rağmen dosya kapsamında satılan dava dışı 251 ada 8 parsel sayılı taşınmazda kain 6 nolu bağımsız bölüme ilişkin düzenlenen sıra cetvelinde davacı bankanın takip alacak miktarının 74.276,30 TL olarak gösterilmiş ve bu dosya kapsamında da bu miktarın gösterilmesi gerekirken, sıra cetvelinde 17.210,93 TL olarak yazılmasının usul, yasa ve dosya kapsamına aykırı olduğu, davacı bankanın takip alacak miktarının aksini gösterir hiçbir delilin dosya kapsamında bulunmadığı, dava konusu 13.09.2011 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinin bu yönüne ilişkin davacı vekilince yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile Akyurt İcra Müdürlüğü'nün 2007/223 esas sayılı takip dosyası ile düzenlenen 13.09.2011 tarihli sıra cetvelinde birinci sırada yer alan Ziraat Bankası A.Ş'nin alacağının sıraya 74.276,30 TL olarak yazılmasına ve bu şekilde sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Somut olayda, ilk davanın açıldığı Akyurt Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararı 23.11.2011 tarihinde kesinleştiği halde davacı tarafça karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 20. maddesi uyarınca iki haftalık süre geçtikten sonra 05.01.2012 tarihinde görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunduğu anlaşılmaktadır.Dava dosyasını alan görevli mahkeme, ilk olarak, iki haftalık süre içinde kararı veren mahkemeye başvurulmuş olup olmadığını re'sen inceler. Mahkeme, bu süre içinde başvurulmadığını tespit ederse, başkaca bir işlem yapmadan, re'sen davanın açılmamış sayılmasına karar verir. HMK'nın 20. maddesi kamu düzenine ilişkin hükümlerden olmakla davanın her aşamasında re'sen nazara alınması gerekmekte olup, usuli kazanılmış hakkın istisnasıdır. Bu ilkeler YHGK'nın 15.06.2011 tarih ve 4-368 E., 410 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 21.08.2013 tarih ve 3634 E., 4311 K. sayılı ilamında bu şekilde açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı vekilinin Akyurt Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren HMK'nın 20. maddesince iki haftalık süre içerisinde talepte bulunmadığı gözetilerek aynı madde uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esasının hükme bağlanması doğru değildir.2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.