Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 610 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 697 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Sakarya Asliye 1.Hukuk MahkemesiTARİH :22.03.2010NUMARASI :2010/43 E- 97 KTaraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Sakarya Asliye 1.Hukuk Mahkemesinden verilen 22.03.2010 gün ve 2010/43 E- 97 K. Sayılı direnme kararının yerinde görülerek, işin esası ile ilgili diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Dairesine gönderilmesini kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 06.10.2010 gün, 2010/13-446 Esas, 2010/466 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Bilindiği üzere, murise karşı tebaan açılan davalarda miras reddedilmiş bile olsa mirasçıların davada taraf olmalarına engel bir durum yoktur.Eldeki davada da yargılama sırasında davalılardan K.. U. ölmüş; davacı vekili K. U. mirasçılarına husumet yönelterek davaya onlara karşı devam etmiştir. K. U.mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapılmış ve K. U.mirasçıları K.' in mirasını reddettiklerine dair Sakarya 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25.03.2008 tarih 2008/293-411 E-K sayılı kararını dosyaya sunarak davayı takip etmemişlerdir.Yerel Mahkemece, karar gerekçesinde “...Her ne kadar ölü davalı K.U.mirasçıları K. U.'ın mirasını M.K.'nın 605.md.si gereğince reddetmişler ise de; bu husus ilamın icrası sırasında dikkate alınması gereken bir durum olduğundan tüm davalılar hakkındaki davanın kabulünün gerektiği...” belirtilmiştir.Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan karar düzeltme görüşmesi sonunda Yerel Mahkeme gerekçesinde yer alan bu ibarenin, hükmün infazı sırasında tereddüt oluşturmaması için hüküm fıkrasının 2.bendine “davalılardan” sonra gelmek üzere parantez içinde eklenmesine, diğer yönlerden ise, karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir.S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Yerel Mahkemenin hüküm fıkrasının 2.bendinin “2) 99.000,00 YTL nin 20/06/2004 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan( ölü davalı K. U. mirasçıları K.U.'ın mirasını M.K.'nın 605.md.si gereğince reddetmişler ise de; bu husus ilamın icrası sırasında dikkate alınmasına) müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine,...” şeklinde -parantez içindeki kısım eklenmek suretiyle -düzeltilmesine,2-Diğer yönlerden ise Temyiz ilamında ve yukarıda yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1.maddeleri gereğince takdiren 185,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine; 12.10.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OYYüksek Hukuk Genel Kurulunun, mahkemenin her iki davalının da satış bedelinden sorumlu oldukları yönündeki direnme kararını yerinde bulan ilamına karşı davalılardan SESOB vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ve davalı K. mirasçıları mirası reddettikleri için yargılamada taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini, öncelikle kararın bu yönden bozulması gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkemece davalı K..ile SESOB'un müştereken müteselsilen sorumluluğuna hükmedildiğinden, müteselsilen borçlu olduğuna hükmedilen diğer davalı yönünden de hükmün kesinleşmesinde davalı SESOB'un yararı olduğundan SESOB'un diğer müteselsil sorumlu davalı hakkında taraf teşkili bakımından karar düzeltme isteminde bulunmakta da hukuki yararı vardır. Yargılama sırasında davalı K..'in vefat ettiği ve mirasçılarının 25.03.2008 tarihli mirasın reddinin tespiti kararı sundukları ve diğer taraf vekillerinin mirasın reddinin iptali için dava açmayacaklarını beyan ettikleri, F. U.'ın 18.03.2010 tarihli dilekçesi ile mirası reddettiklerinden bahisle “davanın, taraflarına tevcih edilmemesi, karar verilirken kararın dışında tutulmasını” talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece bozmadan önceki ilk kararda, ”K. U. mirasçıları mirası reddetmişler ise de bu husus ilamın icrası sırasında dikkate alınması gereken bir durumdur” denmiştir. Bu ilk karardan sonraki tüm tebligat işlemlerinin mirası reddeden mirasçılara yapıldığı anlaşılmaktadır. 4721 s. TMK.605 ve devamı maddelerine göre, mirasın reddi beyanı, bozucu yenilik doğuran nitelikte beyan olup geriye doğru hükümler doğurur. Mirası reddedenin ölüm gününden başlayarak mirasçılık sıfatı kalkar, tereke borçlarından da sorumlu olmaz. Taraf teşkili hakimin resen nazara alması gereken bir husustur. Yargılama sonunda hüküm de yargılama sırasında ölen davalı hakkında verilemez, mirasçıları hakkında verilir. Karar düzeltmeye konu işbu davada mahkemece yapılacak iş, öncelikle davalı muris Keramettin'in terekesinin kim tarafından temsil edileceğini belirleyerek (bu, duruma göre iflas idaresi tasfiye memurluğu da olabilir. (B.Kuru HMUK 2001, 1.cilt syf. 924) bu yasal temsilcilerin davaya katılmasını sağlamak, taraf teşkilini sağladıktan sonra işin esasıyla ilgili karar vermekten ibarettir. (B.Kuru HUMK 2001, 1.cilt syf 916-926) Dosyada bulunan tüm kararların mirası reddeden mirasçılara tebliği suretiyle kararların Keramettin mirasçılarınca temyizi edilmediğinden bahisle davalı K. mirasçıları yönünden kesinleştiğini düşünmek usul kurallarına aykırıdır. Mahkemenin, davalı K. mirasçılarının mirası reddi hususunun infazda nazara alınacağına dair kararı usul ve yasaya aykırıdır. Davalı SESOB vekilinin karar düzeltme itirazının bu yönden kabulüyle, Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nun onama kararının bu nedenlerle kaldırılarak direnme kararının bu yönden bozulması, sair karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun karar düzelme talebinin reddi görüşüne katılamıyorum. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Bonodaki metne itiraz - Takibin durmasına neden olabilir mi? Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin borca itirazı üzerine icra mahkemesince takibe konu senet nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama gerekçe gösterilerek HMK 209/1 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına kar İŞ KAZASI NEDENİYLE SGK TARAFINDAN AÇILAN RÜCU DAVASI ZAMANAŞIMI Davacı, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan yardımlardan, ilk rücu davasından kalan kusur farkı ile kanun ve katsayı artışları nedeniyle oluşan Kurum zararının, 506 Sayılı Kanun’un 26. maddesi gereğince davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, hüküm Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar Taraflar arasındaki “şikayet” kanun yolundan dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.03.2013 gün ve 2013/294 E., 2013/251 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçiler vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.11. Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?