Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminat talebinin reddi, kendisi ve çocuk lehine hükmedilen nafaka ve manevi tazminat miktarları yönünden; davalı tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; davacı kadının agresif tavırlar sergilemesine karşılık, davalı kocanın da eşine hakaret ettiği, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine kayıtsız kaldığı, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kocanın eşine göre daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduklarına dair kusur tespiti yerinde değil ise de; boşanma hükmü sonucu itibarıyla doğru olmakla, boşanmaya ilişkin hükmün kusur ilişkin gerekçesi düzeltilerek (HUMK. md. 438/son) onanmasına karar verilmesi gerekmiş ve buna bağlı olarak tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat (TMK. md. 174/1) verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK md.174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.4-Toplanan delillerden davacı kadının bir şirketin muhasebe bölümünde çalıştığı, düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmediği halde davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri yanlış olmuştur.SO NUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.