MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, en son işlem tarihine göre zamanaşımının dolduğunu belirterek takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Takibe konu senedin düzenleme tarihine göre uygulanması gereken 6762 sayılı ....’nun 688/6.maddesi gereğince, senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak, idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senedi tanzim eden için geçerli olup, .....’nun 614.maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistin adresinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez.Ayrıca, 14.12.1992 tarih ve 1991/1E.-1992/5K. sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurul kararında da açıklandığı üzere, kısaltılmış olarak yazılan tanzim yerinin kabul edilebilmesi için bunun belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri göstermesi gereklidir.Somut olayda, takibe konu senetlerin incelenmesinde, tanzim edenin ismi yanında ....yazılı olduğu görülmektedir. Kısaltılmış şekilde yazılan bu ifade yeterli açıklıkta olmadığından düzenleme yeri olarak kabul edilemez. Dolayısıyla düzenleme yeri unsurunu taşımayan sözkonusu senetler bono vasfında değildir.Bu durumda, kambiyo senedi niteliği taşımayan dayanak belgeler 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146.(818 sayılı Borçlar Kanununun 125.) maddesinde düzenlenen on yıllık zamanaşımına tabidir. Mahkemece, üç yıllık zamanaşımına tabi olduğunun kabulü doğru değildir.O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı sürelerinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.