Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 602 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11696 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİMTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1252 esas sayılı davasına konu 377 ada 33 ve 453 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda paylar toplamının paydaya eşit olmadığını, yanlışlığın düzeltilmesine yönelik dava açması bakımından kendisine yetki verildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının pay ve paydalarının paydaşlara oranlanarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, pay oranının düzeltilmesinin diğer paydaşları da etkileyeceğini, tüm paydaşların davada yer alması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu 453 ada 1 parseldeki hatanın dava tarihinden önce 12.05.2006 tarihinde davalı idarece düzeltilerek pay ve paydanın eşitlendiği, 377 ada 33 parselin ise pay intikali sırasında payın 2/8 yerine 4/8 kabul edilmesi neticesinde hatalı işleme tabi tutulduğu, bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1252 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasında mahkemece, 21.05.2010 tarihinde 377 ada 33 ve 453 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili gerekli düzeltmeyi yapması bakımından davacıya yetki verildiği, çekişme konusu 377 ada 33 parsel sayılı taşınmazın davacı ve dava dışı bir çok kişi adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davacının ... Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle eldeki davayı 11.10.2010 tarihinde açtığı, yargılama sırasında bir kısım kayıt malikleri ve mirasçılarının davaya dahil edildiği dava konusu 377 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 12.05.2006 tarihinde yapılan intikalinde hatalı mirasçılık belgesinin esas alındığı, ardından yapılan pay satışları sonucunda yanlış pay tescilinin söz konusu olduğunun alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği, noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden de hükümden sonra pay intikali ve satışların yapıldığı, dahili davalılardan bazılarının öldüğü, mirasçıların kimler olduğunun belirlenemediği, bilirkişi raporunda pay ve payda eşit olacak şekilde bir tespite de yer verilmediği anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki, davacının yukarıda içeriği açıklanan talebi bakımından iddia sabit olduğu taktirde iptal ve tescil yönünde hüküm kurulması gerektiği açıktır.Bilindiği gibi, tapu iptal ve tescil istekli davaların kayıt maliklerine, ölmüş iseler mirasçılarına yöneltilmesi zorunludur.Somut olayda ise, davanın yukarıda açıklanan içeriği itibariyle yanlış sicilin oluşumunda tapu idaresinin de hatasının bulunduğu ileri sürüldüğüne göre husumetin davalı ... Müdürlüğüne yöneltilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak, taşınmazın kayıt maliklerinin paylarının etkilenmesi söz konusu olduğuna göre kayıt maliklerinin de davada yer alması gerektiği açıktır.Ne varki, mahkemece, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da karar vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hâl böyle olunca; dava konusu 377 ada 33 parsel sayılı taşınmazda ilk tesisinden itibaren tüm tedavül ve intikallerin belirlenmesi, taşınmazın tüm kayıt maliklerinin, kayıt malikleri sağ değilse mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması, böylece usulüne uygun taraf teşkilinin tamamlanması, ondan sonra çekişmeli taşınmazda pay ve paydan eşit olacak şekilde uzman bilirkişiden kayıtlara uygun, denetime elverişli rapor alınması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken noksan taraf huzuru ve hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.