Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/01/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 30/04/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 17/03/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat Rasim Demirkan geldi, karşı taraftan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacının diğer temyizine gelince;Dava, haksız azil nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Aile Mahkemesinin 2010/631 esas sayılı dosyalarında davalıyı vekil olarak temsil ettiğini, davalının eşi tarafından açılan karşı boşanma davasında davacıyı vekil olarak temsil ettiğini, ayrıca davalı adına Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/69-60 E-K sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı aldığını, İcra Müdürlüğü'nün 2012/8915 esas sayılı icra takibi başlattığını ancak vekalet ücretleri ödenmediği gibi, 12/12/2012 tarihinde de haksız olarak azledildiğini ileri sürerek alacak ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davacı ile aralarında vekalet ücretine ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, davacının vekil olarak özen yükümlülüğüne uymadığını, gerekli bilgilendirmeleri yapmadığını, zamanında ihtiyati tedbir kararı almadığını, boşanma davası sırasında davalının muvazalı işlemler ile şirket hisselerini, araçlarını ve gayrimenkullerini devrettiğini, alacağını tahsil etmek için tasarrufun iptali davası açmak zorunda kaldığını, süresinde ihtiyati haciz kararı almadığını, herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacıyı haklı olarak azlettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davacının zamanında ihtiyati tedbir kararı almadığı, boşanma davasının davalısı eşin muvazaalı işlemlerle malvarlığını üçüncü kişilere devrettiği, davalının alacağını tahsil etmek içini tasarrufun iptali davası açmak zorunda kaldığı, davalının davacıya vekil olarak güveninin kalmadığı, davacının haklı olarak azledildiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından davacı avukatın davalıyı boşanma davasında azil tarihine kadar avukatın özen sorumluluğu çerçevesinde vekil olarak titizlikle temsil ettiği, taraflar arasında vekalet ücretine ilişkin bir sözleşmenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.Her ne kadar davalı, davacı avukatın anılan boşanma davası dosyasında tedbir kararı almadığını, boşanma davasının davalısının mal kaçırması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek azlin haklı olduğunu savunmuş ise de ihtiyati tedbir kararının istenmemesi haklı bir azil nedeni olamaz. Zira ihtiyati tedbir isteminin kabul edilip edilmeyeceği mahkemenin takdirindedir. Kaldı ki davalının, eşi tarafından 3. kişilere muvazaalı olarak devredilen malvarlığına ilişkin olarak tasarrufun iptali davası açarak alacağını tahsil etme imkanı bulunmaktadır.Hal böyle olunca davacı ile davalı arasında vekalet ücretine ilişkin sözleşme de bulunmadığı, davacı tarafından vekaleten takip edilen boşanma davası, para ile ölçülemeyen bir dava olup maktu vekalet ücretine tabi olması nedeniyle davacının Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesi hükümlerine göre değil, azil tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesi hükümleri göz önünde tutularak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA; davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.