Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 597 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24300 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İstanbul 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/05/2012NUMARASI : 2012/225-2012/630Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen ihtiyati haciz kararına istinaden İstanbul 35.İcra Müdürlüğü'nde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmış; örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu, yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuru ile, yetkiye ve borca itirazda bulunmuş, Mahkemece; yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir.Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK.nun 6/1) ve muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki İcra dairesinde ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.Somut olayda, özel hüküm olması sebebiyle uygulanması gereken İlK.nun 261. Maddesi uyarınca alacaklı, mahkemeden aldığı ihtiyati haciz kararının infazını on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden istemek zorundadır. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. Ayrıca ihtiyati haciz kararı veren mahkemece bu karar kaldırılmadıkça hükmünü icra eder.Bu durumda, alınan İhtiyati haciz kararı kaldırılmadığı sürece, İİK.nun 261. Maddesi hükmü doğrultusunda alacaklının ihtiyati haciz kararını veren İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bulunduğu İstanbul 35. İcra Dairesi'nde icra takibi başlatmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.O halde, mahkemece borçlunun yetki itirazının reddiyle sair itiraz nedenleri incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan yasal düzenleme gözardı edilmek suretiyle yetki itirazımn kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.