Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 597 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 7723 - Esas Yıl 2009





Davacı vekili, davalı şirketin dava dışı şirket tarafından ithal edilen iş makinelerini Fransa’dan İstanbul’a nakliyesi sırasında emtianın hasarlandığını, müvekkili şirket tarafından sigortalı emtiada meydana gelen 1.799,17 YTL hasarın dava dışı şirkete 29.09.2004 tarihinde ödendiğini, davalı şirketin CMR sigortası sebebiyle tazminatın diğer davalı sigorta şirketinden alınmasını istediğini, ancak ödeme yapılmadığını, 1.799,17 YTL asıl alacak 464,13 YTL faizin tahsili için davalılar hakkında başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.Davalı şirket vekili, hasarın taşıma sırasında meydana gelmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı Sigorta vekili, davacının poliçe kapsamında olmayan tazminatı ödemekle kanuni halef olamayacağından aktifhusumet ehliyetinin bulunmadığını, hasarın taşıma nedeniyle meydana gelmediğini, ödeme tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, alacak liket olmadığından icra inkar tazminatına da hükmolunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına dayanılarak, hasarın taşıma sırasında aracın girdiği kasislerde oluşan sarsıntıdan meydana geldiği, hasarın 1.291.671.864 TL olduğu ve ödeme tarihinden takip tarihine kadar 395.216.201 TL kanuni faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bu miktar üzerinden takibin davamına, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.Kararı, davalı Sigorta vekili temyiz etmiştir.1 .Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasında göre, davalı Sigorta vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2. Ancak, itirazın iptali davasına konu hasara ilişkin gerçek zararın yargılama sırasında belirlenmesine, bu sebeple alacağın likit olmamasına rağmen davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunması ve davalı sigortaya hasarın ihbar edilip edilmediği araştırılarak, ihbar tebliğ tarihinin bu davalı yönünden temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı sigorta yararına bozulması gerekmiştir.3. Ayrıca kısmen kabul edilen davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ücreti vekalete hükmolunmaması da kararın mümeyyiz davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı Sigorta yararına BOZULMASINA<karar>, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.