Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 596 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24319 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Düzce İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/04/2012NUMARASI : 2011/138-2012/173Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce şikayetçi üçüncü kişiye gönderilen haciz müzekkeresine karşı şikayetçi üçüncü kişi, alacağın bakiyesi için yeniden birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerekirken haciz tatbik edilmesinin alt sıralardaki alacaklılara karşı hukuki sorumluluklarının doğmasına yol açacağını belirterek haciz müzekkeresi düzenlenmesi işleminin iptalini talep etmiş; mahkemece bu işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür.Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK. nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK. nun 89.maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczi ise ancak İİK.nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkündür. Her iki hal İİK. nun da farklı maddelerinde düzenlenmiş olup, sebep ve sonuçları değişiklik arz eder. İİK. nun 78. maddesi gereği 3.kişiye doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle, borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3.kişi tarafından yapılması gereken borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. İİK. nun 89.maddesinden farklı olarak 3.kişinin doğrudan doğruya İİK. nun 78.maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap vermemesi halinde 3.kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak yoktur.Somut olayda şikayetçi 3. kişinin sorumluluğu haciz ihbarnamesinde belirtilen 80.520 TL ile sınırlı olup, bu miktarın üzerindeki kısım için yazılan 24.03.2011 tarihli yazı İİK. 78 md'si kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde olduğundan, 3. kişinin, nezdinde borçlunun alacağı var ise haciz talebini yerine getirmesi, aksi halde hiçbir işlem yapmaması gerekir. İİK. 89. md uyarınca gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine ititraz edilmeyerek nezdinde kesinleşen 80.520 TL yönünden ise sorumlu olup, bu miktarı icra takip dosyasına yatırmak zorundadır. Bu durumda şikayetçinin 80.520 TL yi aşan kısım yönünden gönderilen 24.03.2011 tarihli haciz müzekkeresinin 3. kişi aleyhine İİK. 89. md'deki sonuçları doğurmayacağından iptalini istemesinde hukuki yararı yoktur. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.