Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 596 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 496 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/05/2011NUMARASI : 2011/96-2011/311Taraflar arasındaki “tapu iptal ve tescil-tenkis” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 31.12.2009 gün ve 2009/270 E-453 K sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 02.11.2010 gün ve 2010/6996 E-11371 K sayılı ilamı ile;(....Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakan M..’in çekişme konusu 643 parsel sayılı taşınmazı 09.12.1994 tarihli akitle oğlu davalıya satış suretiyle temlik ettiği, murisin 27.06.2009 tarihinde ölümü ile eşi davacı D. A.ile oğulları davacı A.ve davalı M.’in mirasçı kaldığı, öte yandan, çekişmeli 643 parselin imar uygulamasına tabi tutularak yeni imar parsellerinin oluştuğu anlaşılmaktadır.Davacılar, anılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, davalı ise, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını savunup, 12.12.1994 tarihinde murisin hesabına 5.550 DM para yatırdığına dair banka dekontu ibraz etmiştir.Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.Yukarıda açıklanan ilke ve olgular ışığında somut olaya bakıldığında, davalının, babası davacı D. A.aleyhine dava dışı diğer taşınmazlar bakımından açtığı tapu iptali ve tescil istekli davanın Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/385 esas sayılı dosyasında yapılan yargılamasında, davalı D.A.’nin eldeki davaya konu 643 parsel sayılı taşınmazın alım bedelini ödemesi için davalıya borç para verdiğini beyan edip taşınmazın bedeli karşılığı satın aldığını o davada kabul ettiği, ayrıca, davalının murisin hesabına satış işleminden 3 gün sonra 5.500 mark para yatırdığının sabit olduğu görülmektedir.Öyle ise, dava konusu taşınmazın bedeli karşılığı davalıya temlik edildiği, alım gücü bulunan davalının satış bedelini ödediği; bu nedenle temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, dava konusu taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulup imar parselleri oluştuğu bildirildiğine göre, anılan imar parsellerine ilişkin tapu kayıtlarının getirtilerek imar parselleri yerine kadastral parsel üzerinden hüküm kurulmuş olması da doğru değildir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.TEMYİZ EDEN: Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 05.10.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ • ÖZEL VEKALETNAME KOŞULU 1- Davacı vekili, davacının nüfus kütüğünde yazılı 20.05.1970 olan doğum tarihinin 10.09.1969 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece adı geçenin doğum tarihi 10.09.1969 olarak düzeltilmiştir. Uşak Devlet Hastanesi'nden alınan 22.07.2003 tarihli sağlık kurulu raporu düzeltilmek istenen doğum tarihi İŞ KAZASI • BAKİYE ÖMÜR • MADDİ TAZMİNAT İLK PEŞİN DEĞER • MANEVİ TAZMİNAT KARAR1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı A. Elektropanc Elektromekanik San. Müh. Taah. Ve Tic.A.Ş.'nin tüm; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, geçird SÖZLEŞMEDEN DOĞAN DAVA • YETKİLİ MAHKEME İFA YERİ (...Davacı, davalının talebi üzerine davalıya 250.000 TL borç para verdiğini, aylık 11.250 dolar faizin düzenli ödenmesi, ana paranın ise 4 ay içinde ödenmesi hususunda anlaştıklarını, davalının ilk ay faizi ödemesine rağmen sonrasını ödemediğini belirterek fazlası saklı kalmak üzere 50.000 TLnin ta Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?