Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İzmir (9) Aile Mahkemesinin 14/04/2009 tarih ve 2008/653 Esas, 2009/303 sayılı kararı ile (taraflar arasındaki velayet davası neticesinde) "... müşterek çocuğun tarafların ayrı yaşadıkları süre zarfında tedbiren geçici velayetinin annesi (alacaklıya) verilmesine, karşı yan (borçlunun) açtığı birleşen davanın reddine" dair hüküm kurulduğu görülmektedir. Anılan ilam gereği borçlu yana örnek (3) numaralı icra emrinin tebliğ edildiği, 25/05/2009 tarihinde de çocuk teslim tutanağının düzenlendiği anlaşılmıştır.Velayetin anneye bırakıldığına dair olan ilam, çocuk teslimini de içerir. (Bkz. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı İstanbul- 2004 shf: 835 dn 1) İİK'nun 25. maddesinde aynen "çocukteslimineilişkin ilam icra dairesine verilince icra müdürü 24. maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya (17) gün içinde çocuğun teslimini emreder. Borçlu bu emri tutamazsa çocuk nerede bulunursa bulunsun ilam hükmü zorla icra olunur." düzenlemesi yer alır.Ancak HUMK'nun 443/4 maddesi hükmüne göre de, bu tür ilamlar kesinleşmedenicraya konulamazlar. Takibe konu edilen mahkeme hükmü bir tedbir kararı olmayıp, ilama bağlandığından mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.