Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5951 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 5701 - Esas Yıl 2012





Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde boşanma ilamı ekinde hükmedilen nafakaların tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatılmıştır.Borçlu süresinde icra mahkemesine başvurusunda takip konusu borcun alacaklıya ödendiğini ve kendisinden 30.03.2011 tarihli ibra belgesinin alındığnıı bildirerek takibin iptalini talep etmiştir.Alacaklı İcra Mahkemesi'nde, belgedeki imzayı kabul ettiğini ancak içeriğini kabul etmediğini, boş olarak verilen imzalı belge kötüye kullanılarak ibraname haline getirildiğinden Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda buluduğunu beyan etmiştir.Mahkemece belge içeriğinin alacaklı tarafından kabul edilmemesi ve belgeye karşı iddiaların yargılama yapılmasını gerektirdiğinden talebin reddine karar verilmiştir.İKK'nın 33/1.maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir.İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, borçlunun ibraz ettiği ibra belgesindeki imza alacaklı tarafından kabul edilmiştir. Bu belgenin ibra amacıyla değil, evlilik süreci içinde başka amaçla kullanılmak üzere imzalı ve boş olarak verildiği yolundaki alacaklı iddiası, icra mahkemesince dinlenemez. Bu durumda mahkemece, belgenin İKK'nın 33/1.maddesinde belirlenen vasfa sahip olduğu kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.SONUÇBorçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İKK'nın 366 ve HMK'nın 371.maddeleri uyarınca BOZULMASINA HUMK'un 388/4.(HMKnun 297/4) maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.