Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5885 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8040 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık (2 kez)HÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nın 157/1, 62, 52/1, 50/1-a maddeleri uyarınca 6.000 TL ve 2.000 TL adli para cezası (iki kez)Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ...’in kendisini polis memuru olarak tanıtarak güvenini kazandığı katılan ...’ı gümrükte el konulan araçlardan bir tanesini piyasa değerinin altındaki fiyattan satın alabileceği vaadi ile kandırarak adı geçen katılandan ihale bedeli adı altında 3.750 TL para aldığının, bir süre sonra tekrar katılan Resul ile irtibata geçen sanığın ihale işlemlerinin hızlanması için adı geçen katılandan 750 TL daha para aldığının, ancak katılan Resul’ün söz konusu paraları havale ettikten sonra bir daha sanığa ulaşamadığının, sanığın da katılandan aldığı toplamda 4.500 TL parayı iade etmediğinin, bu şekilde sanığın katılan Resul’e yönelik olarak üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olay ile yine sanığın diğer katılan ...’ı yurtdışından ucuz fiyata akıllı telefon getirebileceği vaadi ile kandırıp, adı geçen katılandan da iki adet telefon bedeli olarak toplamda 1.000 TL para aldığının, ancak daha sonra söz konusu telefonları katılana teslim etmeyen ve katılandan aldığı parayı da iade etmeyen sanığın bu şekilde katılan Mert’e yönelik olarak da üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;Sanığın üzerine atılı suçları ikrara dayalı savunmasına, katılan beyanlarına, katılanlar tarafından yapılan ödemelere ilişkin bankamatik bilgi fişlerine ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın farklı zaman dilimlerinde iki farklı katılana yönelik olarak gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle iki ayrı dolandırıcılık suçundan dolayı cezalandırılmasına yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş, katılan Resul’e yönelik dolandırıcılık eylemini zincirleme olarak işlediği anlaşılan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/1. madde ve fıkra hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunamadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsen 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerde adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından sanık hakkında adli para cezasının uygulanmasına ilişkin kısımdan sırasıyla "120 GÜN", "100 GÜN" ve "2.000 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.